Sefalet
Dosto, bu kitap ilk olarak 1866 da bir Rus Edebiyat Dergisi 12 parça halinde yazdı. 
Fyodor Dostoyevski 10 yıllık Sibirya sürgününden sonra bu kitabı bitirdi. Dosto nun en büyük kitaplarından olan bu eser, aynı zamanda da Dünyanın En İyi Klasiklerinden biri olarak da sık sık anılır.
Kitap, aslında Raskolnikov adında karakter yapısı pek olarak oturmamış bir gencin etrafında şekillenir. Raskolnikov, kötü kalpli bir tefeciyi öldürmek ister ve roman bu konunun üzerine inşa edilir.
Dosto, aslında bu kitabı yazdığı dönemde sarhoşlukla alakalı yazdığı başka bir kitapla ilgili çalışıyordu. Kendisi sarhoşluk ve kumar alışkanlıklarından dolayı baya bir müzdarip olmuş bir yazardır. Kitabı yazdığı dönem çok sağlam bir borç bataklığındaydı. Zaten hayatının sonuna kadar da hiçbir zaman maddi anlamda düzgün bir hayatı olmadı. Borçlarını kapatmak için bile yazdı. O dönem Rus Edebiyatında iki büyük kalem vardı. Bunlar 
Ivan Turgenyev ve 
Lev Tolstoy idiler. Dosto nun hikayeleri kalite yayınevleri tarafından bu nedenle pek düşünülmüyordu. Suç ve Ceza ilk başlarda hikaye kitabı olacaktı ama bir şekilde hikaye Dosto nun daha detaylı bir projesi haline dönüştü. İşte Suç ve Ceza böyle bir dönemde ortaya çıktı. Dosto, Suç ve ceza nın ilk taslağını yaktığını ve beğenmediğini kendisi yazmış olduğu mektuplarda dile getirmiştir. Suç ve Ceza nın ilk yakılan versiyonu ile alakalı birçok dedikodu olmuştur. Nedenini Dosto hiçbir zaman açıklamamıştır. 2. eşi Anna bu kitabın basılma sürecinde Dosto ya yardımcı olmuştur.
Sonya ve Raskolnikov un birbirine olan sevgisi özellikle okunulması ve düşünülmesi gereken birçok kısım içeriyor. Sırf bu bölümler için bile bu harika kitap okunmalı. Çok ders çıkaracaksınız bu harika iki kitap karakterinden.
Ayrıca kitapta olağanüstü bir anlatım ve olağanüstü bir çeviri var. 
Mazlum Beyhan çevirisini kastediyorum burada. Bir edebi şaheseri kusursuz yansıtmış çevirmeni. İş Bankası Yayınları hariç bence okunmamalı bu eser. Diğer çevirileri pek tabi bilmemekle birlikte, bu kadar da iyi olabileceğini sanmıyorum.
Kitapta ayrıca kişilerle ilgili harika bir isim ve anlamı uyumu var. Dosto resmen burada şov yapmış. Raskolnikov mesela, bölünmüş demek. Razumuhim, akıllı demek. Zamyatov, farkına varmak demek. Spoiler vermeden farkına vardığı konuların farkındasınızdır. Sonya, Yunanca Bilge demek. Kişiler isimleri ile taşıdığı anlamları arasındaki uyumları daha birçok karakterde araştırırsanız görebilirsiniz.
Rus nihilizminin alçakgönüllü sonuçlara karşı koyma arzusu kitapta kendini net bir şekilde gösterir. Ayrıca hem faydacılığın hem de rasyonalizmin tehlikelerinden kitapta bahseder. Kitaptaki karakterleri Dosto, Batılılaşma karşıtı olarak oluşturmuştur. Dosto, her şeyin sadece üstün yetenekleri olan ve kendini geliştirmiş insanlara emanet edilmesi gerektiğini hayatında savundu. Kitapta, peygamber efendimiz(sav) ve Napolyon gibi üstün kişiler rastgele örnek olarak verilmemiştir.
Raskolnikov karakteri edebiyat tarihinin en özel karakterlerin biridir. Bu bir tesadüf değildir. Hakedilmiş bir başarıdır. Bu karakter özeldir. Çünkü herkes gibidir. Özeldir çünkü harika çizilmiştir. Sefaletin resmidir. İnsanın yere düşünce neler yapabileceğinin resmidir. Raskolnikov, kitabın ilk sayfalarında çok büyük görür kendisini. Topluma, düzene, ahlaka hatta Tanrı ya bile bir başkaldırı halindedir. Ama sonunda bu düşüncelerinin hepsinin içerisinde boğulur. Çünkü vicdanı hesaba katamamıştır.
Kitap, her şeyi bilen, gören 3.bir göz tarzında yazılmıştır ve bu kusursuz bir biçimde işlenmiştir. Bu o dönem için özgün bir anlatım biçimidir. Daha önce kullanan sayısı yani azdır.
Jean-Paul Sartre , 
Albert Camus gibi büyük kalemler bu kitabın etkisinde kaldıklarını ve eserlerine bu düşünce stilini işlediklerini kendileri de kabul etmiştir. Özellikle psikanalizciler ve varoluşçular bu eseri çok önemli bir başucu eseri olarak yorumlamışlardır.
Kitabın pek doğal olarak dizileri ve filmleri yapılmıştır. Ama araştırmalarıma göre hiçbiri elle tutulur bir başarı ve kalıcılık elde edememiştir. Kitabı hala en vazgeçilmez durumdadır.
Kitapla ilgili söyleyecek pek fazla bir şey yok. Vermek istediği mesajı kusursuz edebi anlatımı ile net bir biçimde veriyor. Ayrıca çevirisi de bunun tuzu biberi durumunda.
Peki diyeceksiniz ki kitabın hiç mi kötü yanı yok? Tabiki var. Özellikle orjinal tam metni olan versiyonu fazla ağır. Basit bir dili yok. Ayrıca sürekli bir not aldım kitaptaki karakterlerle ilgili. Her karakterin 3 4 farklı söyleniş biçiminde adı var. Bazıları kısaltması. Bazıları baş adı,soyadı vs. Sürekli 50 sayfa kaybolan bir karakter için hoop notlarıma gittim baktım. Ayrıca akıcı bir kitap değil. Bu da ciddi bir eksi. Çok boş ve sıkıcı sohbetleri de vardı. Ama kitap okurken en önemli şey benim için konu ve mesajı. Bu kitapta bu durum çok iyi olduğu için bunları görmezden geliyorum.
Puanım tabiki 10.
··
16,8bin görüntüleme
Dosto mu😁 koskoca Fyodor Dostoyevski niye Dosto oldu Emre abi ya :D
Üşengeç adamım 😅😅😅
1 sonraki yanıtı göster
Akıcı değil mi ben ilk lisede okudum bir anda içine alan kitaplardan suç ve ceza benim için sonrasında elime geçen her dostoyevski kitabını heycanla merakla okudum ilk sayfadan sarıyor bir anda olayın içinde buluyorum kendimi
Fazilet hanım kalın versiyonunu mu okudunuz?
8 sonraki yanıtı göster
Dostoyevski'nin akıcılık konusunda bir çok kitabı sınıfta kalır ama onu büyük bir yazar yapan tabii ki o değil; Ruhsal tahlil ve insanlık eleştirisi. Bu arada incelemeniz güzel
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.