Bugün Ankara Kitap fuarında 
Nurullah Genç hocanın söyleşi ve imza gününe katıldım Nurullah Genç hoca konuşmasının teması emperyalizm ve medeniyet çerçevesinde idi. Nurullah Genç hoca Rusların vahşetinden bahsederken konuyu 
Cengiz Aytmatov 
Gün Olur Asra Bedel kitabına getirdi ve benim vize sınavı kitabım olan bu kitapta ki mankurt bölümünü ezberden sanki tekrar okurmuşcasına aktardı. Bu bölümü tekrar duygulu okur gibi oldum ve düşündüm. Bugünün mankurtları kim. Bugün mankurt düzeni nasıl kuruluyor. Ve muhakeme ettim ki bugün televizyon, akıllı cihazlar, sosyal medya, eğitim, modernite hepsi bir mankurtlaşma aracıdır. Bunu bugün her ülkede müşahede edebiliriz. Ama Türkiye özelinde örnekler verecek olursam geçtiğimiz pandemi süreci mesela aşı olmayan, aşı faşizmi ve zorbalığına ses çıkaran kişilere galiz hakaret edenleri hakeza yine bir şahsı seversin veya sevmezsin ama sevmeyene, sevenleri hakaret ediyorsa bu da mankurtlaşmadır. Hakeza bir insan herkes tarafından sevilemez veya bir kişiden herkes nefret etmez. Eskiden bu ülkenin okuru bile faşist derdim. Bugün anladım ülkenin yarısı mankurt ya da 
Yusuf Kaplan hocanın deyimiyle epistemik köleler , yarısı çoğunluğa uyan insanlardan oluşuyor... Sözün özü mankurtlaşma süreci artık işkence ile değil, insanın kendi rızasına dayalı oluyor... Allah sonumuzu hayretsin...
·
782 görüntüleme
Ve biz toplum olarak, bizi düzeltmeye çalışan Nayman Ana'ları kendi ellerimizle öldürüyoruz...
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.