Yavuz Sultan Selimden, yani Hicaz'ın Türkiye'ye ilhakından sonra, Osmanlı Padişahları saç ve sakal tıraşı olduklarında kesilen kıllar dikkatle toplanır, bir altın leğen içinde
gülsuyu ile yıkanır ve güzel bir çekmece içinde biriktirilirdi. Her
yıl Hac zamanında, Sürrei hümâyun ile İstanbul hacıları yola
çıkarken bu çekmece Sürre eminine teslim edilir, o da götürür, Medine'de Peygamberimizin kabri civarında bir yere defnederdi.