Gönderi

Sabah beş elli beş, Ankara Radyosu, açılış ve porgıram ne demek? Beş elli beş, koğuşta kalk borusu demek! Koğuşun hoparlörü sabahın köründe, bağırsak taraflarından bi seslerle avaz avaz bağırınca istersen uyanma! Derken çaycılar doldu koğuşa: – Çaylar hoooop! Kaveler hoooop! – Hop dedik, demli çaylar! Filiz çayları hoooop! Vurup kafayı yatayım dedim, lâkin mümkün mü? Çaycılar bunun da çaresini bulmuştu: – Uyumayalım hoooop! Malak gibi yatmayalım! Sabah oldu hoooop! Çaylar geldi hooooop! İstesen de istemesen de ranza demirlerine çayı bırakıp tüyüyordu çaycılar. Yavu bu ne şefkat, bu ne dikat? Yanımda yatan dişsiz moruğa dönüp şunu söyledim: – Çaycılardaki şefkati, kendi sırık kadar kızıma öğretemedim arkadaş! Halbukim, kızıma kaç kerre nasihat ettim: “Kız” dedim, “adam gibi bi kız ol da, babana her sabah, yataktan henüz kalkmadan demli bi çay getir” dedim. Lâkin nerdeeeeee?Herif başını salladı, beni doğruladı: – Hapisanedeki şefkat nerdeeeeee?
Evrensel Basım YayınKitabı okudu
·
194 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.