İki senedir listemde bekleyen kitap, çok güzel heveslendirmelerle yâdıma düştü:
"Birçok eleştirmen Faulkner'ın düzyazı tarzını büyük ölçüde Barnes'a borçlu olduğu konusunda hemfıkirdir. Onu açıkça takdir eden çağdaşları arasında başyapıtı Geceyi Anlat Bana'ya önsöz yazan, İngiltere'deki kahramanı T.S.Eliot; Dylan Thomas; {asla hiçbir şeyi takdir etmemiş olan) James Joyce ve Lawrence Durrell sayılabilir. Sonuncusunun çılgın hayranlığı ("İnsan Djuna Barnes'la aynı çağda yaşamaktan mutluluk duyar," di yecek kadar ileri gider.)
Ah! Kadın yazar gözü ve duyarlılığı... Öyle etkili ve şiirsel bir dili var ki kitabın dağınık kurgunun sıkıntısını silip süpürüyor. Kaç cümle çizdim, hatırlamıyorum. Uçlarda yaşayan birtakım insanlar ve bir dönemin panoraması iç içe geçmiş.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.