Gönderi

1929 yılının sonunda Stalin'in "zengin çiftçileri denetleme politikasından onları bir sınıf olarak ortadan kaldırma politikasına geçtik" biçiminde açıkladığı değişikliğin ekonomiye öldürücü bir darbe vurduğunu, sosyalist demokrasiyi zayıflattığını, zorbalığı ikna mekanizmalarının yerine koyduğu ve dahası insanlığa karşı caniliğe varan bir büyük suç olduğunu ileri sürenleri mülk sahibi sınıfların sözcülerinden ne ayırmaktadır? Pek az şey... Toplam köylü nüfusunun yüzde 5'ini oluşturan zengin ve sömürücü toprak sahiplerinin ekonomik ve siyasal gücünü tamamen kurmadan köylülüğün ve kentlerdeki proletaryanın önünü açmak olası mıdır? Elbette değildir. Kolektivizasyonun Sovyetler Birliği'ni çözülüşe doğru götüren yıkıcı bir etki yaptığını düşünenler, çözülüşü sistemin ekonomik yetersizliklerine bağlayan piyasacı, liberal marksistlerdir ve öyle oldukları için onlara mülk sahibi sınıfların haklarını savunmak pek yakışmaktadır. Biz tam tersini düşünüyor ve ekliyoruz: KOLEKTİVİZASYON ZORUNLUDUR AMA YETMEMİŞTİR!
Sayfa 28 - Nazım Kitaplığı Yayınları, 1. Baskı, 2005
·
234 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.