Gönderi

Eğer dünya duvarlarla çevrilseydi ve bir zamanlar olduğu gibi sınırlar feodal kentlerin sınırları olsaydı, yaratıcı huzursuzluğun ele başlarını temizleyebilir, canlı suçluyu cezalandırabilir ve sükuneti sağlayabilirdik. Ama dünya hiç olmadığı kadar açık, gökler açık ve insan tarihinde ilk kez bunu değerlendirecek araçlara sahibiz. Dünyanın beşte üçü ve belki dünya zenginliğinin beşte dördü denizlerin altında ve biz onlara ulaşabiliriz. Gökyüzü sonunda kapılarını açtı ve oraya çıkmanın yolunu biliyoruz artık. Olan bitenlere karşı isyan havada -uzun, sıcak yazın şiddetinde; adaletsizlik ve eşitsizliğe, hissedilmesi imkansız ya da vurdumduymaz kötülüğe karşı duyulan hınçta- asılı duruyor. Gecikmeye, uzun bir seyahat için- bütün seyahatlerin en uzunu ve en karanlığı olacak ama sonunda en büyük aydınlığa çıkılacak seyahat için- yapılan uzun hazırlıklara karşı kör bir öfke var.
Sayfa 478Kitabı okudu
·
9 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.