Gönderi

Yalnızca seyretmek bile bir terapi sayılırdı. Bu, uzun zaman kendi evinin duvarları dışındaki yaşamı görememiş biri için, insan acısı hakkında eğitim ya da yeni, hatta biraz da korkutucu bir tecrübe sayılırdı. Bunun ışığında, şimdi önümde duran yeni yaşam görüşü yanında Lourdes'te gördüklerim sadece bir gölge halini alıyordu. Bu, varoluştu; önsezilerin doğru çıkmasıydı. Lourdes'te karşılaştığım özürlülerin hepsi yetişkindi, hepsi büyük adam ve kadınlardı. Bazılarının kendileri kadar büyük acıları vardı ve elbette onlar arkalarında mahvolmuş yaşamlarından başka hiçbir şeyleri olmayan, ama sıkıntılarını kabullenmiş insanlardı. Burası farklıydı; burada mantık filan yoktu. Yalnızca umutsuzluk; çarpık küçük gövdeli, şekilsiz kafalı, bazıları yerde birbirine sokulmuş, yerlere ve odaya öylesine fırlatılmiş boş çuvallan anımsatan hareketsiz ve durgun kıvrılmış bebeklerin umutsuzluğu vardı. Diğerleri küçük vücutlarından sanki bir elektrik akımı geçiyormuş gibi sert ve sürekli hareketlerle sarsılan, sürekli titreyen, hareket eden ve ani refleksler veren küçük elleri kenetlenmiş, bacakları bükülmüş ve adeta birbirine kilitlenmiş, başları yana doğru yatmış haldeydi. Birden çocukken nasıl göründüğümü fark ettim.
Sayfa 137 - Nemesis Kitap
·
1 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.