Gönderi

“Günümüzde İngiltere'deki müzelere bakıldığında; Afrika, Latin Amerika, İran, Hindistan, Çin, Orta Asya ve okyanus adalarından toplam 100’ü aşkın ülkeden getirilmiş binlerce eser görmek mümkün. Bu müzelerdeki en önemli eserler Osmanlı yönetiminin egemen olduğu coğrafyadan götürülmüştür: Mısır, Mezopotamya, Doğu Akdeniz, Yunanistan Yarımadası ve Anadolu. Bu eserleri çıkarırsanız İngiltere'deki müzeler önemini büyük ölçüde yitirir. Bu eserler kendi geçmişlerine ya da kendi atalarına ait değildir; hiçbir tarihi bağları bulunmayan başka coğrafyalardan taşıdıkları, başka halklara ait kültür varlıklarıdır. Osmanlı topraklarından eserlerin taşınması sadece yönetimdekilerin tarihi eserlerin kıymetini bilmemesi yüzünden değil, aynı zamanda ekonomik çıkmaz ve savaş koşullarının fırsat bilinmesi yüzündendir. Batılılar çok iyi biliyorlardı ki, bu dönemde basit bir inceleme fermanıyla eserleri götürdüklerinde, önceliklerini savaşlara, toprak kayıplarına veren yöneticiler bunlarla fazla ilgilenemeyecekti. Hediyelerle kandırılan paşaları ve üzerinde yönetimin tuğrası olan bir izin kâğıdıyla çeneleri kapatılan yerel yöneticileri fırsat bilmişlerdi. Onun için, o dönem verilen izinler ne ahlakî ne de kurallara uygundur. Hiçbir izin kâğıdında eserlerin ayrıntılı bir listesi bulunmaz. Üstelik "ferman" diye tanımlanan bu belgeler çoğunlukla eserlerin taşınmasıyla ilgili bilgi içermiyordu.”
Sayfa 177 - Anadolu Kültürel Girişimcilik, 3. Baskı
·
14 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.