Rusya'nın, Türkistan'a doğru genişlemesinden önce, XVIII. yüzyılın başlarında, Türklerin devlet hayatı, Türkistan'ın çeşitli bölgelerinde toplanmıştı. Devlet adedinin çokluğu (Ulu, Orta ve Küçük Cüz, Hive, Kokand, Buhara ve Taşkent), Türkistan'ın bir iç siyaset buhranı geçirdiğine işaret eder. Bu devletler, dıştan gelebilecek siyasî ve askeri bir baskıya karşı koyabilecek güce sahip değillerdi.