Gönderi

İç çocuğu yaralanmış biri azimle kendini yeniden inşa edip olgun ve saglıklı bir insan olabilir. Bunu yapabilmesi için önce durumun farkına varması, sonra nereye, nasıl gideceğini bilmesi ve bilinçli bir uğraş vermesi gerekir. Hiç de kolay olmayan bu uğraşa, ben "savaşçı bilinci icinde yaşamak" divorum. Utanca boğulmuş bir iç çocuk, evlilikte BiZ'i olusturmaya engel olur; ilişkiyi korku, kaygı, kıskançlık, güvensizlik, keder ve öfkeyle doldurur. İç çocuk kendini "Önemsiz", "tuhaf", "degersiz ", "güvenilmez", "sevilmeye layık olmayan" ve "kimsenin iliski kurmak istemedigi biri" olarak görür. Kendini yalnız ve öksüz hisseder; hayatla ilgili her konuda kaygısı vardır! Kendini yalnız ve öksüz hisseden birinden iyi bir eş olmaz. Bu kisi ya BEN diyen bir despot ya da böyle bir despota boyun egen pısırık biri olur. Yaşamını kendi seçimleriyle yönlendirmeyi bilmediği için kendine özgü birey olmakta zorlanir; farkinda olmadan kültür robotu olarak yaşar.
·
16 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.