Bazen kavramlar hayatlarını kaybedebilir; bir zamanlar dile getirdikleri yaşantıların uzağına düşüp onları yargılayan kavramlara dönüşebilir. — farkındalık dolu bir gece, son ağustos yirmi üç
music.youtube.com/watch?v=31rJ2bx... — Yaşamak için bir çare bulurdu hep insan. Pes etmezdi hiçbir zaman, güneşin doğuşunu görmek uğruna ezdirirdi kendini bir gecenin boyunduruğu altında bekleyen ayın ta kendisine. & üçüncü haftanın sonu, 15 eylül
başlangıcı ya da sonu olmayan, zamanın dışında. ―
İyilikten ve kötülükten arınmış olmak, her türlü normun dışında kalmak. Saflık, muğlak suretle.
Yılandan bahsetmiştim, ve zamanın kırılma sesinden. Aslında her şey o melodiyi duymamla başladı. Ve yeşili görmemle.
"Varoluşunun ilk saniyelerini daha önce hiç düşündün mü?" dedi.
Yaşamın başladığı yerde, o ilk anda. Yılan sessiz bir şekilde fısıldadığında, hissettim. İlk defa onun sayesinde hissettim bunu. Varlığımı, değerimi, ve kendimi istersem nasıl değersiz kılabileceğimi. Daha sonrasında yazılmayı bekleyen bir romanın ilk sayfalarından bahsetti bana. Ve saflığı gösterdi. Bakamadım. Gerçekten, saf olan bir şeye bakmak nasıl da dehşet vericiymiş, bunu o an anladım. Soyut düşünceler ve mantıksal argümanlarla bulunamayacak kadar saf bir şey düşleyin, bir madde, ya da bir ışık? Hiçliğin içinden çıkan, belki de aniden orada beliren veya doğan.
Varlığa inan Rua, zirve çok yakın.
23 eylül 2023 cumartesi akşamı