Yaşamınızın belli bir döneminde olaylarla ilgili bakış açınızın tümden değiştiği, o ana dek gördüğünüz her şeyin henüz bilmediğiniz öbür yüzünü size döndürdüğünü ansızın fark ettiğiniz oldu mu hiç sevgili okurum?
Daha anne karnındayken insan şekillenmeye başlıyor. Doğduktan sonra aile,sonra sokak,çevre vs insanı şekillendirmeye devam ediyor. Kültür,gelenekler,örf adet vs. Bu şekillenmenin katılığını belirliyor. Eğer o kişi şanslıysa hayat gözlemleriyle,okuma ile ,hayatına değen kaliteli insanların varlığıyla içine girdiği bu kabuğa ilişkin şüphe duymaya,huzursuzlanmaya başlıyor. Algısı artıkça kabuk yavaş yavaş çatlamaya başlayınca hapsolduğu kozanın dışında başka bir dünya daha olduğunu görüyor. Böylece kendisine öğretilen doğruların,hakikat denilen şeylerin başka bir yüzümün olduğunu görüyor. O yüzden bence de Tolstoy haklı…