Gönderi

Yunus Emre, kimisi için eskiçağlar Anadolu'sunun kültüründen besle­nen, dinlerüstü, insanları bir gözle gören Tanrı'sız bir inanç dünyasının adamıdır. Kimisi için de Tanrı'yı insanlaştırmış, Tanrı'yı insanda gören, bütün insa n lığı hiçbir ayırım gözetmeden kucaklayan bir düşünürdür. Kimisi için ise, kendisini Tanrı aşkına adamış, bu yüzden de "yaratılanı Yaratan ' dan ötürü seven" O'nun yarattığı insanı da aynı sebeple yücel­ten, melamet ehli bir sufı dir. Bunların hangisi gerçekte Yunus Emre'yi anlatmaktadır? Başka bir ifadeyle Yunus Emre bunlardan hangisidir? İşte bugün Yunus Emre ortalarda dolaşan bu üç algılamayla gerçekten problematik bir durum arzetmektedir Ama şurası da bir gerçek ki, ne kadar problemli metinler olurlarsa olsunlar, elimizdeki Divan metinleri ve Risaletü'n-Nushiyye'si onu daha çok "kendisini Tanrı aşkına adamış, bu yüzden de "yaratılanı Yaratan'dan ötürü seven O'nun yarattığı insanı da aynı sebeple yücelten, yaşadığı dönemde gördüğü iki yüzlülükleri, bozuk düzenleri, ahlaki yoksunlukları eleştiren, insanlara düzgün insan olmayı öğretmeye çalışan melamet ehli inançlı bir sufi olduğunu da acıkça göstermektedir. Onu bundan başka bir kalıba sokmak, ona karşı haksızlık olacaktır.
·
21 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.