Gönderi

"Biliyor musun, kafamın içi yazmak istediklerimle dolu. Akıl almaz büyüklükte bir ambar gibi orası" demişti Sumire. "Bir sürü imge, manzara, parça parça sözcükler, insan suretleri... hepsi beynimin içinde göz kamaştırıcı şekilde parlıyorlar, capcanlılar. Bana, 'Yaz hadi!' diye bağırdıklarını duyup, oradan mükemmel bir hikâye çıkacak diye düşünüyorum. Yeni bir yere gidiyormuş duygusuna kapılıyorum. Ama masa başına geçip yazmaya kalkışınca önemli bir şeylerin yitip gittiğini anlıyorum. Kristalleşemiyorlar sanki, çakıl taşları gibi öylece kalakalıyorlar. Ve ben de hiçbir yere gidemiyorum."
·
21 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.