Hüseyin Rahmi’yi mahkeme salonlarına taşıyan Ben Deli Miyim?, her ne kadar “ahlaksızlıkla” suçlanmışsa da yargılamanın asıl sebebi özellikle girişteki siyasal eleştirilerdir. Toplumsal normları zorladıkları için “deli” olarak görülen iki gencin; Şadan ve Kalender Nuri’nin maceralarını anlatan bu roman toplumu, genel ahlak masallarını masaya yatırıyor. Polisiye bir finalle tamamlanıyor. Şadan adında varlıklı ve işsiz güçsüz bir delikanlı, akılca kendi ayarında Kalender Nuri ile birlikte Haşmet Bey-Revan Hanım ailesine musallat olur. Gülünç, hazin, iğrenç olaylardan sonra kadını kocasından ayırırlar. Fakat Kalender Nuri ile Şadan’ın arası bu kadın yüzünden açılır; Şadan daha önce davranarak kadınla evlenir. Kalender Nuri yeni karı-kocayı rahat bırakmayınca, aklının zaten pek yerinde olmadığını söyleyen Şadan, Kalender Nuri’yi ıssız bir kuyuya atarak öldürür; kendisi de Nuri’nin hayalinin her yerde peşinde olduğu kuruntusu içinde, bir gün beynini dağıtır, ölür. Başlarda çok önyargıyla yaklaştığım bir kitaptı. Okumaya devam ettikçe, güldüğüm ve şaşırdığım birçok yer oldu. Bu yüzden daha istekli bir şekilde okudum. Beklemediğim olaylar ve sonuçlar oldu diyebilirim.