Gönderi

4. Felsefe ve Psikanaliz
Bana göre ise boşluk her şeyden önce varlık olarak varlığın matematiksel işaretidir, boş kümedir. Matematiksel söylemi saf sunuma teyelleyen şeydir. Dahası, boşluk her türlü olayın yazgısıdır, çünkü bir olayın varlığı bir ortadan kaybolmuştur. Oysa Lacan'a göre, boşluk varlıkla aynı safta değildir. Canalıcı önemde bir çatışma noktası bu bence. Şöyle diyelim: Felsefe hakikatin koşulu olan boşluğu varlık olarak varlığın yanına yerleştirirken, psikanaliz boşluğu Özne'ye yerleştirir, çünkü Özne iki gösteren arasındaki mesafede ortadan kaybolan şeydir. Lacan felsefe eleştirisini ya da kendi deyimiyle anti-felsefeyi işte bu zemin üzerinde geliştirmiştir. Neden? Lacan'a göre, boşluğun varlıkla aynı safta olması demek düşüncenin de varlıkla aynı safta olması demektir, çünkü düşünce tam da ayırma işlemidir. Ama o zaman varlığın kendisinin düşündüğünü söylemek durumunda kalınır. Lacan'a göre bütün felsefenin temel aksiyomudur bu fikir, yani varlığın düşündüğü fikri. Alıntılıyorum: "Varlığın düşündüğü varsayımı, Parmenides'ten beri felsefi geleneği kuran şeydir." Lacan bu aksiyomu kabul edilemez bulur. Düşünce varlıkla ilgili bir varsayım değil, Özne'nin bir sonucu olmalıdır.
·
67 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.