Gönderi

Bir kavram olarak fıkhı ilk tanımlayan kişinin Ebü Hanife olduğu bilinmektedir. Yukarıda zikrettiğimiz Cibril hadisinin râvileri arasında da yer alan Ebü Hanife'nin yapmış olduğu “kişinin lehine ve aleyhine olanı bilmesi” (ma'rifetu'n-nefsi mâ lehâ ve mâ aleyhâ) şeklindeki tanımı, bu hadisin külli bakışını yansıtacak mahiyettedir. İmam Şâfii”nin ve daha sonraki Hanefilerin “amelen” kaydıyla“ yaptıkları tanımın aksine Ebü Hanife'nin bu tanımı, günümüzde “İslâm hukuku” olarak ifade edilen ilim dalını kapsadığı gibi, kelâm ve tasavvuf ilimlerinin konularını da kapsayacak şekildedir. Ebu Hanife'nin fıkıh akademisinde güncel kelâmi tartışmalara yer vermesi ve bunun bir meyvesi olarak itikadi konuları ele aldığı eserini el-Fıkhu '-Ekber şeklinde isimlendirmesi, onun fıkıh kavramına bakışını göstermesi açısından manidardır." Ebü Hanife'nin fıkıh tanımını, İmam Şâfii'ninkinden ayıran bir başka husus da ilim yerine ma'rifet kavramının tercih edilmiş olmasıdır. Ma'rifet (irfan) kavramı, yer yer ilimle eş anlamlı olarak kullanılsa da bu kavramın akıl (dimağ) merkezli “ilim'den daha geniş bir anlam derinliğine sahip olduğu bilinmektedir.*
·
55 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.