Gönderi

Doğu milletlerinde mekan algısı yer ile doğrudan ilgilidir. Yaşantısını yerde sürdürmüş olan Doğulular, sınır olarak bulundukları mekanın duvarlarını görmüşlerdir. Başka bir sınır istemediklerinden koltuk vb. oturma araçlarına ilgi göstermemişlerdir. Yerden yükselmek istediklerinde yerin(mekanın) bir bölümünü yükseltmeyi tercih etmişlerdir. Bu yükseltme bazen döşemenin kendisi bazen ise sedirlerle sağlanmıştır. Oysa koltuk sandalye gibi kişiyi sınırlandıran eşyalar insanın hareket kabiliyetini kısıtlayarak mekanı oturulan eşyanın boyutlarına indirger. Yerde yaşamak örneğin içinde bulunulan odanın tavanını da yükseltecektir. Yukarıya doğru da sınırsızlık imkanı böylece artırılmış olacaktır. İnsan yerde yaşadığında, oturduğunda, uyuduğunda, çalıştığında mekanın zamansal boyutunu da genişletmiş olur. Tek bir mekanda birçok farklı işlevin gerçekleştirilebilmesi için ayrı, çalışmak için ayrı mekanlara gerek duyulmadığından da kullanılmayan mekan israfı ortadan kalkar.
Sayfa 117Kitabı okudu
·
16 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.