William Shakespeare
Karşınızda Hacı Aga: olmaz olasıca dedirten türden bir garip efendi… Kimin kağnısı gıcırdıyorsa yükünü oraya yükleyen, kimin sazı çalıyorsa onun türküsünü çığıran bir efendi… İran siyasi hayatında vuku bulmuş tüm olaylardan zerre yara bere almadan sıyrılıvermiş.
Bir film vardı: A Man of the All Season… olayımızın kahramanı
Thomas More … Filmde kralın fermanını kabul etmeyen More, gazaptan nasibini alıp idama mahkum ediliyordu. Düşününce, kralın kişisel danışmanlığına kadar yükseltilmiş bir şahsiyet, neden böyle bir riske girsin diye sormadan edemiyor insan. Zaten filmin adı da buradan mülhem olsa gerek: dönem ne olursa olsun kendi duruşunu koruduğu için onu Thomas More yapan şey tam olarak buydu. Şimdi
Hacı Aga ‘yı bu yapan şeyi varın siz hayal edin diyebiliyorum sadece.
Halk çok düşünmesin ki o ve onun gibilerin borusu ebediyete kadar üfürülsün. Babasından devraldığı bu debdebeli yumağı o da evladına sağ salimen bırakabilsin. Din mi, pazarlansın bezirganlarda en safsatalı hâli ile… Şah yanlısıyla şaha methiye düzülsün, özgürlükçü ile aynı şah yerin dibine geçirilsin. Yeter ki bu çark, bu düzen hiç bozulmasın…
Namus ve ahlak şövalyesi(!) her devirde adam olamasa da her devrin adamı Hacı Aga… Bir gün onun da karşısına bir Öğretmen Kemal çıkıp, “sen susacaksın yobaz! ben oldukça sen susacaksın… ben senin kaderinim; baş kaldırdıkça karşına çıkacağım, ezeceğim…” der mi acep..?
Hacı AgaSadık Hidayet · Yapı Kredi Yayınları · 20172,178 okunma