Gönderi

Marjinal Kareler Köşesi
Ramazan deyince gözünüzde neler canlanıyor? Herkes içini döksün. Bakalım neler çıkacak ortaya...
Nedamet Dergisi
Nedamet Dergisi
··
2.692 görüntüleme
Burçin okurunun profil resmi
Aileyle bir arada mutlu yenen yemekler ve sohbetler iftara kadar sokakta oynayan çocuklar
Bu yorum görüntülenemiyor
MuhammetCandemir okurunun profil resmi
Ramazan bende tazelenmeyi ve ruhun sene boyunca bir boyunduruğun elinden kurtulması gibi hissettiriyor. Bende canlanan anı dersen sanırım çocukken akşama kadar sokak maçı yapıp akşam annemin tonla beni eve çağırmasına ve deli gibi susayıp içeri girmediğim için annemin beni sokaktan almasını hatırlatır. Ramazan bence cömertlik ayıdır, pide sıcaklığında selamlar, iftar gibi babaların emeği ve bayram gibi annelerin telaşı. Ramazanı anlatmak güzel bir çocukluk geçirmek kadar zor belki, bilemiyorum hepimizin gözüne bir şeyler yansıyordur ama onu pencereden izlemek insanın zoruna gidiyor, gidip varayım yanına diyorsun dizinin bağı çözülüyor. Ramazan senin katil gibi bakan gözlerine nazaran o bir dost gibi sırnaşır insana, Ramazan ayı benim için ruhumun beden bulmuş halidir. Gülüyoruz, öyle ise Ramazan a ulaşmışızdır.
Veysel okurunun profil resmi
5-6 senede yaşadıklarımdan hatırımda kalanların herbirini yokladım bu iletiniz sayesinde. Nihayet itibariyle güzel geçmiş. Şöyle birini anlatayım... Okuldan yorgunluk hâli ama bütünüyle bir yorgunluk hâli içersinde eve dönmüştüm, oruçluydum. Sanırım yedinci yahut altıncı sınıftaydım, ALLAHualem sekizinci sınıf da olabilir. Elbiselerimi değiştirdikten sonra bahçeye indim yeni kuluçkaya oturan tavuğumuza yem vereyim hem de cismanî halkolunmakta yeni civciclerimizle vakit geçirip kitap okuyayım diye. Akşama doğru annemle markete gidene değin orada kaldım. Markete gittik annem alacaklarını aldı sıra bana geldi ki elbette karpuz alacağım. Hem de on kiloluk! Döndük eve doğru geliyoruz ama yol bitmiyorken benim takatim tükeniyor. Ama kabullenmek tarafında da olmuyor oluyorum ki annemin yardım taleplerini sürekli reddediyorum. Böyle bir hâl içerisinde eve varıyoruz, ezana da az kalıyor. Yine bahçeye iniyorum ben. Binbir zorlukla taşıdığım karpuzu eve vardırmanım gururu içerisindeyim. Babam bahçeyi suluyor. Islanan toprağın kokusu hoşuma öylesine gidiyor ki anlatamam. Ve ezana beş dakika kalır ben de eve çıkarım. Yok çıkmam, çıkmaklı olurum. Çünkü merdivenlerde bi uyku tutar beni... Uykuya daldım o merdivenlerin üstünde. Pencereden balkondan bağırıyorlar yokum hiçbir yerde. Evde bir köşede uyumuş olmam ihtimalini de düşünüyorlar, yatağımın altına da bakıyorlar ama orada da yokum. Bir yere misafirliğe iftara gitmiş olabilirim düşüncesiyle vicdanları rahat iftara oturuyorlar. Ben ise orada kalıyorum babam camiiden dönüp de beni orada bulana kadar. Sonunda bir parça yemek dışında pek bir iştahım kalmıyor. Karpuzu da ancak çok saatler sonra yiyebildim. Elde kalan ise hoş bir hatıra oldu ki en önemli sermayesidir zannımca insanlar için çokşeyler arasında hoş hatıraları.
Bu yorum görüntülenemiyor
Ceren okurunun profil resmi
Teravih geliyor aklıma. Küçükken gittiğimde namaz esnasında bin bir türlü hayaller kurardım, herkesten önce hareket eder, kendimce oynardım. Kardeşlerimle de gülüşür dururduk huysuz teyzelerin "şşşştt" uyarılarına rağmen ahahah eğlenceliydi :')
Geri13
37 öğeden 31 ile 37 arasındakiler gösteriliyor.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.