Joyce kendi biyografisini kaleme alsa, eminim bu kadar kendini detaylı anlatamazdı.
Kendime güzel bir alışkanlık kazandırdım, bir kitaba ya da külliyata başlamadan önce ilk olarak yazarın varsa biyografi kitabını, yoksa internetten hayat hikayesini okuyorum. Bir kitabı anlamadan önce yazarı anlamakta fayda var, okumuş olduğum kitaplarda da bu detayı fark ettim. Her yazar aslında kendisini yazıyor, en azından benim gözlemlerim bu yönde oldu hep.
Okuduğumuz kitapta ki karakterler aslında yazarın kendi benliğinin dışavurumu. Bir karakterde bencilliğini anlatırken, diğer karakterde sevinçlerini, öfkesini, korkularını anlatıyor ve her duygudan bir karakter yaratıyor. Bazı yazarlar bunu o kadar iyi başarıyor ki o karakterde kendimizi görüyoruz, asıl görmemiz gereken beğenmediğimiz, itici bulduğumuz karakterler dahi bizim bir parçamız aslında.
Joyce'ta karakter yaratma becerisinde o kadar iyi ki, ne kadar iyi bir gözlem yeteneğine sahip olduğu yarattığı karakterlerden kendisini belli ediyor hemen. Bazen sadece bir paragrafta karaktere hayat veriyor, iyi mi kötü mü olduğunu betimlemelerden hemen anlayabiliyoruz.
Gelelim kitabın incelemesine. Yazar
Richard Ellmann zaten hem edebiyat eleştirmeni, hem de biyografi yazarı. Daha önce de
William Butler Yeats gibi yazarların da biyografisini yazmış.
Ayrıca yazarın üç çocuğunun üçü de Amerika'da kitapları bestseller olmuş ünlü roman yazarı.
Bu kitap
Nietzsche kitabından bile daha detaylı ve akıcı. İlk defa bir biyografi eserinde hayat hikayesi anlatılan kişinin duygu ve düşüncelerini okudum. Ellmann, bu kitabı yazmak için yüzlerce insanla röportaj yapmış, Joyce'un yazdığı tüm eserleri sular seller gibi okuyup ezberlemiş. Bunu şuradan anlayabilirsiniz, Joyce'un en zor okunan eseri
Finnegan Uyanması'nı o kadar rahat ve basit anlatımla çetrefilli cümleler kurmadan yorumluyor ki bu kitap bu kadar kolay mı okunuyordu diye ikilemde kaldım sürekli. Joyce'un yazmış olduğu bir makaleyi yorumlarken bile aslında Joyce burada şunu demek istemiştir, ya da Joyce böyle yazmış ama aslında bunu bunu düşünerek böyle yazmıştır diye yorumlaması çok etkiledi beni.
Yani şu biyografiyi okuduktan sonra kimse Joyce'un eserlerine zor okunuyor diyemez.
Ulysses kitabı hakkındaki analizleri o kadar güzel kör noktalara atış yapıyordu ki kendi kendime sürekli hm, aslında bunu anlatıyormuş orada demekten kendimi alamadım.
Ulysses Sözlüğü'nü bu eseri okuduktan sonra yazmaya başladığı da ayrı bir detay. Bir an önce yazarın yeniden Ulysses ve Finnegan Uyanması kitaplarını okumak için sabırsızlanıyorum.