Şems dünyayı koca bir kazana benzetirdi. Içinde mühim bir aş pişmekte. Yaptığımız, hissettiğimiz, söylediğimiz hatta düşündüğümüz her şey bu kazana malzeme olarak giriyor. Öyleyse bu evrensel aşa ne kattigimizi kendimize sormamız gerek. Kırgınlıklar, kızgınlıklar,kan davaları ve şiddet mi? Yoksa aşk, inanç ve ahenk mi?