Gönderi

Bir mazlum ki ömrünün acı tatlı günleri arasında bir mutluluk baharı sayılan gençliğinin başlangıcı aşk gibi duyguların en şiddetlisi olan bir düşkünlüğün bin türlü felaketiyle geçerse yaşadıklarını ne kadar hayallerden soyutlayarak düşünürse düşünsün bedeni ruh için, dünyayı da beden için, dünyayı da beden için mezardan başka bir şey olarak görmemesi ve bu yüzden ölümü ne kadar korkunç, ne kadar lezzetleri yok edici saysa da yine hayata tercih etmesi doğaldır.
Sayfa 128Kitabı okudu
·
26 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.