Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

120 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Taş'tım, Sektim, Battım...
"Aslında her okur, okuduğu esnada kendi kendinin okurudur. Yazarın eseri, okura sunduğu bir görme aygıtına benzer; okurun o kitap olmasa kendinde belki fark edemeyeceği şeyleri görmesini sağlar. Kitapta söylenenleri okurun kendinde tanıması, kitabın gerçekliğinin kanıtıdır..." (Marcel Proust, Yakalanan Zaman, s. 218) Bizleri pek çok
Taş Sektirme Ustası
Taş Sektirme UstasıResul Bulama · 0151 okunma
··
2.188 görüntüleme
Mustafa A. okurunun profil resmi
Çıtayı aşırı derecede yükselten bir inceleme olmuş bu. ;) Sık eleyip ince dokunulmuş belli. Özellikle "Gülümsetiyor ama kahkaha attırmıyor, hüzünlendiriyor ama ağlatmıyor." doğru bir tespit. Şu an daha ortalardayım ama kitapta verilen hüzün hayattan kopuk değil. Drama boğulmuş cümleler yok. Karaktere üzülüyorsun ama acımıyorsun. Neyse diğer yorumlarımı da incelememe saklayayım.;) Ellerine sağlık.
Sümeyra Özat okurunun profil resmi
Size çıtaların işlemediğini bildiğimizi biliyorsunuz Mustafa hocam. :) Beğenmeniz beni mutlu etti. Henüz yazılmamış incelemenizden spoiler vermeyi bırakın da bir an evvel yazarak sabırsızlığımızı giderin lütfen! Zaten birlikte başladığımız yolculuk seyrinde beni yalnız bıraktınız. Korkarım bizimkilere taş çıkaracak bir zaferle tamamlayacaksınız yolculuğu. :) Yorumunuz için teşekkür eder, keyifli okumalar dilerim..
2 sonraki yanıtı göster
Resul Bulama okurunun profil resmi
Taşa dair bir kitaba dair yazılan incelemeye dair notlar... Değerli okur ve yazar dostumuz
Neşe
Neşe
'in eseri hakkında Kitap Haber için yazdığım incelemede yazarın metinler içinde hem görünmeye, hem de gizlenmeye çalıştığını, böyle bir ikilem içinde bulunduğunu, bunun için de kahramanlar arasında geçişler yaptığını anlatmaya çalışmıştım. Benim öykülerim için de aynı şeyden bahsedebiliriz. Daha doğrusu bahsedebilirdik. Çünkü sobelenmişiz :) Bir inceleme içinde Proust, Don Quijote, Jung varsa saklanacak bir yerim kalmamış sayabiliriz. Aslında yapmak istediklerimi şu cümlenizle özetlemişsiniz. "Gülümsetiyor ama kahkaha attırmıyor, hüzünlendiriyor fakat ağlatmıyor. " Sanırım bu yüzden incelemenizi okurken gülümsedim fakat kahkaha atmadım. Adı olmayan kahramanlar böyle yapmalı çünkü :)) Yakaladığınız ve kaleme döktüğünüz her ayrıntı için şükranla...
Sümeyra Özat okurunun profil resmi
Daha nice eserinizde buluşmak temennisiyle, şükranlar bizden.. :)
Sümeyra Özat okurunun profil resmi
Kaynakça: – Cervantes, M. (2021). Don quijote 1. (Çev. Hakmen, R.). Yapı Kredi Yayınları. s. 535. – Erhan, A. (2015). Burada gömülüdür 1. Kırmızı Kedi Yayınları. s. 94. – Kierkegaard, S. (2010). Baştan çıkarıcının günlüğü. (Çev. Sertabiboğlu, S.). Ayrıntı Yayınları. s. 17. – KitapHaber Dergisi. (2023). kitaphaber.com.tr/gunumuzun-anlat... – Proust, M. (2020). Yakalanan zaman. (Çev. Hakmen, R.). Yapı Kredi Yayınları. s. 148, 218.
Eylül Türk okurunun profil resmi
Kendisine gösterilene hiç bir ekleme yapmadan ve hiç bir detayı atlamadan, ayna görüntüsü netliğiyle görebilmek... Bu sende bir cevhermiş, aldığın eğitimle de güçlenmiş... Bunun insanı tedirgin eden yanları da var tabii... :) Bilirsin uykusuzluk bir seviyeye kadar keskin bir algı yaratsa da, sonrasında zihin hızlı bir düşüşle, çayın tadını alamadan sürekli içmeye çalışan bir tiryaki gibi okur bitirir, ya Rabbi şükür der :)) Bu kez öyle olmadı, aşırı uykusuzlukla okuduğum incelemen, sürdükçe sürsün istedim... Sanırım içe dönük kişilerin, ona yönelik beklentilerle, kendinden bekledikleri arasında en az taş sektirmek kadar emek ve sabır isteyen bir denge kurması şart... Belki de sıradan bir insanı, derin anlayış sahibi olmanın eşiğine getiren şey budur... Hayatın en büyük girdaplarından birisi de; komplekslerini asla terkedemiyorsun ama onu aşabilmek için, onunla güçlenmeyi öğrenmek zorundasın. :) Seni daha çok yazmaya ne motive ederse onunla kuşatılman ümidiyle... Bu arada hayranlık duyduğumuz kişiler, yapmak istediğimiz işleri yapıyorsa, fena halde spoiler veriyoruz demektir 😅 Kalbine hürmetle... Daha çok yaz... Daha çok...
2 önceki yanıtı göster
Sümeyra Özat okurunun profil resmi
Yazdıklarını gereğince anlayabilmek için zihnimi son haddine varıncaya dek zorlamamı elzem kılan okur kadın... Hem her sözcüğün mananın derinliklerine temas ettiği için hem de uçuşa geçen düşüncelerini yeterince kavrayabilmek adına defaatle okuyorum yazdıklarını. Sözcükleri dahi, zihin dünyandaki zenginliği yeterince iyi ifade edip etmedikleri konusunda kaygılandırıp mahcup ediyorsun. Etme! Tevazu gösterip misliyle sahip olduklarının bizdeki gölgelerini methetmeye meylediyorsun. Bizi öyle mes'ut ve dahi öyle harap ediyorsun. Etme! :) Ruhuma  değen şiir gibi yorumun için teşekkür ederim adaşım. Müsaadenle gidip biraz daha okutup anlamaya çabalayayım. :) Sevgi ve saygımla... 🌸
10 sonraki yanıtı göster
nalkan okurunun profil resmi
Platformda arka arkaya yazılan değerli incelemelerden sonra kitabı satın almıştım. Kitabı çok detaylı bir şekilde analiz ettiğiniz merak uyandıran bu incelemenizden sonra en kısa sürede okumaya karar verdim. Çok teşekkür ediyorum🙏, kaleminize sağlık.👏📚
Sümeyra Özat okurunun profil resmi
Evet, hakikaten birbirinden kıymetli incelemeler yazıldı bu kıymetli kitaba. Belki bir tanesini de sizin kaleminizden okuruz. :) Sarf ettiğiniz güzel sözler için teşekkür eder, keyifli okumalar dilerim.. 🌱
2 sonraki yanıtı göster
K. okurunun profil resmi
Bu tahlil, daha iyisi yazılana kadar en iyisi olma hakkını elinde bulunduruyor. O kadar ince işlenmiş cümleler ve o cümlelerin ardında da o kadar iyi bir kafa var ki! <Çok kitap okumak değil, okudukları üzerinde iyi düşünebilmek hünerdir> cümlesinin vücut bulmuş hâlisin Sümeyra. "Umursamaktan feragat ederek yadırganmamaya erişebilmiş bir adam. Bu mertebeye ulaşabilmenin yegane yolu, akıldan ve gerçeklikten azade olabilmektir belki de." ➡️ Çoğunluğun dünya hırsıyla ihtirasları içinde gama kedere düştüğü bu hayatta, aklı gitmiş gibi davranmak herkesin tercih edebileceği bir davranış türü değil. Zaten aslolan kişinin ne şekilde olursa olsun, yeter ki kimseye zararı olmadan kendi mutluluğunu keşfetmesi değil midir? "Kahramanımıza diğer her şeyden el çektiren taş sevdası tutku mudur, yoksa bir takıntı mıdır? İnsanlarda veya başka uğraşlarda bulamadığı neyi veriyordu taşlar ona, hangi teselliyi? Sükutu mu, koşulsuzluğu mu, yadırganmamayı yahut yargılanmamayı mı? İfadesizliğin timsali olan taşlar, ne ifade ediyordu onun için?" ➡️ Karakterimizin bir miktar obsesif olduğunu söyleyebilir miyiz? Bence kesinlikle söyleyebiliriz. :) Ama zaten bu kafadaki çoğu kişi, insanlarda bulamadığı mutluluğu taktığı konularda bulmuyor mu, buluyor. "Safiri denize atıp sıradan(!) taşlarla bir tutarak değerin, atfedilen manadan ileri geldiğini gösteriyor bizlere ve en değerli olanın dahi bir sekimlik canının olduğunu." ➡️ İnsanlar da böyle değil mi? Kimilerinin bir sıkımlık, kimisinin de üstüne tek çiziklik canı var. Her birimiz Yaratan nezdinde kıymetli olmanın farkındalığı ve derdinde olsaydık, ölüp gittiğimizde de denizde kaybolan o safir gibi olmazdık. Hani herkes çok değerli ya... Bizi zihninle buluşturduğun için çok mutlu oldum. Uzun zamandır okuduğum bir yazıdan bu kadar keyif almamıştım. İyi ki varsın.
2 önceki yanıtı göster
Sümeyra Özat okurunun profil resmi
Yorumunla onore ettin beni Kübra. Söylenen sözlerden ziyade söyleyenin kim olduğu daha çok çekmiştir ilgimi daima. Bazı müstesna okurlar vardır ki gelse de zenginliğiyle değer katsa diye umar insan. Benim nezdimde bu minvalde bir okursun sen. Bu sebeple düşüncelerini oldukça önemsiyorum. Hatırlarsan senin güzel incelemen vesilesiyle şöyle bir tanım türetmiştik: 'Delilik, mantığı yitirmek pahasına kendine iyi gelen meşgaleye yönelme cesareti gösterebilmektir.' Yorumun bir kere daha bu paydada birleştiriyor bizi sanırım. Ve bu sözlerin Kübra'nın lügatindeki karşılığı, 'Öyle herkesin harcı değil bu mertebeye ulaşmak!' :) Ustamızı 'deli gibi'likten obsesifliğe terfi ettirdiğini yazarımız duymasın. Esasen ne şekilde tanıladığımızdan çok bu süreci besleyen kaynaklara yöneltiyor galiba bizleri yazar. Dahası, kendi olası obsesif örüntülerimizin kaynaklarını bulmamıza veya başkalarının obsesyonlarına kaynaklık etmekten imtina etmemize işaret ediyordur belki de. İncelemede de belirttiğim gibi özümüze doğru bir kazı çalışmasına teşvik ederek içgörü kazandırıyor bizlere Resul Bey. Derinlere dalıp da çıkamazsak kim ödeyecek bu vebali sorarım? :) Bizler, 'Yaratılanı severiz, Yaratan'dan ötürü.' neslindeniz fakat yine bizler, değerimizin bu düsturdan ileri geldiğinden o kadar bîhaberiz ki.. Ne üzücüdür ki statü, mali zenginlik, sosyal maskeler gibi yüklendiğimiz sözde değerlerin bizi nasıl bir değersiźliğe ve değersizleştirmeye sürüklediğinin ayırdında bile değiliz.. Güzel yakıştırmaların ve sunduğun katkı için müteşekkirim, daha nicelerinde rastlaşmak ümidiyle. İyi ki varsın, sevgilerimle..
2 sonraki yanıtı göster
MURAT AYDIN okurunun profil resmi
Çok çok güzel bir değerlendirme olmuş. Bu eseri okuduğumda hissedip de tanımlamakta zorlandığım deneyime adeta tercüman olmuşsunuz. Tebrikler ve teşekkürler...
Sümeyra Özat okurunun profil resmi
Güzel olan öncelikle kitabın kendisi ve sonrasında da sizlerin takdiridir Murat Bey. Güzel sözleriniz için içtenlikle teşekkür ederim. Kitapla kalın..
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.