Bu tahlil, daha iyisi yazılana kadar en iyisi olma hakkını elinde bulunduruyor. O kadar ince işlenmiş cümleler ve o cümlelerin ardında da o kadar iyi bir kafa var ki! <Çok kitap okumak değil, okudukları üzerinde iyi düşünebilmek hünerdir> cümlesinin vücut bulmuş hâlisin Sümeyra.
"Umursamaktan feragat ederek yadırganmamaya erişebilmiş bir adam. Bu mertebeye ulaşabilmenin yegane yolu, akıldan ve gerçeklikten azade olabilmektir belki de." ➡️ Çoğunluğun dünya hırsıyla ihtirasları içinde gama kedere düştüğü bu hayatta, aklı gitmiş gibi davranmak herkesin tercih edebileceği bir davranış türü değil. Zaten aslolan kişinin ne şekilde olursa olsun, yeter ki kimseye zararı olmadan kendi mutluluğunu keşfetmesi değil midir?
"Kahramanımıza diğer her şeyden el çektiren taş sevdası tutku mudur, yoksa bir takıntı mıdır? İnsanlarda veya başka uğraşlarda bulamadığı neyi veriyordu taşlar ona, hangi teselliyi? Sükutu mu, koşulsuzluğu mu, yadırganmamayı yahut yargılanmamayı mı? İfadesizliğin timsali olan taşlar, ne ifade ediyordu onun için?" ➡️ Karakterimizin bir miktar obsesif olduğunu söyleyebilir miyiz? Bence kesinlikle söyleyebiliriz. :) Ama zaten bu kafadaki çoğu kişi, insanlarda bulamadığı mutluluğu taktığı konularda bulmuyor mu, buluyor.
"Safiri denize atıp sıradan(!) taşlarla bir tutarak değerin, atfedilen manadan ileri geldiğini gösteriyor bizlere ve en değerli olanın dahi bir sekimlik canının olduğunu." ➡️ İnsanlar da böyle değil mi? Kimilerinin bir sıkımlık, kimisinin de üstüne tek çiziklik canı var. Her birimiz Yaratan nezdinde kıymetli olmanın farkındalığı ve derdinde olsaydık, ölüp gittiğimizde de denizde kaybolan o safir gibi olmazdık. Hani herkes çok değerli ya...
Bizi zihninle buluşturduğun için çok mutlu oldum. Uzun zamandır okuduğum bir yazıdan bu kadar keyif almamıştım. İyi ki varsın.