Gönderi

144 syf.
7/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Mutluluk Arayışı: Sevgi mi, Para mı?
Rus gerçekçi yazar Tolstoy’un 1856 ve 1895’te tamamladığı iki farklı öyküsünü bir araya getiren “Efendi ile Uşağı” adlı eserinde birbirinden iki farklı hikâye yer alsa da (“Bir Toprak Sahibinin Sabahı” ve “Efendi ile Uşağı”) bu iki hikâye aynı çıkış noktasına geliyor: Mutluluk arayışı. Daha erken yazılan (1856) öykü “Bir Toprak Sahibinin Sabahı”nda köylülerine refah sağlamak amacıyla üniversiteyi üçüncü sınıfta terk eden Prens Dmitriy Nehlüdov’un hikâyesini okuruz. Dünyanın en mükemmel kadını olarak gördüğü teyzesine bu fikrini açan Nehlüdov, teyzesinden ret yiyince “Demek ki en mükemmel insanlar da yanılabiliyormuş.” diyerek fakültedeki kaydını dondurur ve köyüne dönerek köylülerin dertleriyle uğraşır. Kâhyaların elinde zulüm gören zavallı köylülere sevgi ile yaklaşacak, onlar için köy meclisleri kurup dertlerini dinleyecek olan Nehlüdov, bunun karşılığında sadece tembellik ve cahillik görecek, bir yıl sonra hiçbir şeyin değişmediğini görünce bu kez kendisi mutsuz olacaktır. Kalbindeki insan sevgisi, toplumu değiştirmeye yetmeyecektir. Öykü, köyüne dönen Prens’in bir sabahını anlatırken Rus köylüsünün eleştirisi de okuyuculara yapar. Kitaba adını veren ikinci öykü “Efendi ile Uşağı”nda ise mutluluğu sevgide değil, parada ve varlıkta arayan ikinci sınıf tüccar Vasiliy Andreyiç’in daha fazla para kazanma hırsı yüzünden canından olmasını anlatıyor. Yanında çalışan uşağı Nikita’yı yarı parasına çalıştıran, emeğinin karşılığını vermediği gibi parasını da dükkânındaki malları pahalı pahalı ona satarak hiç eden Andreyiç, köyüne yakın bir yerdeki bir koruyu satın alma niyetiyle karlı bir günde uşağı Nikita ile yola çıkar ve ardından olaylar gelişir. Görece daha çok sevdiğim bu ikinci öyküde Tolstoy bu sefer ters taraftan bakarak birey üzerinden toplum eleştirisi yapar. Klasik bir işçi-patron hikâyesi olarak da okuyabileceğimiz bu öyküde Andreyiç’in gözü öylesine döner ki karlı bir gece vakti uyuyan uşağını karlar altında bırakıp “Yaşam nasılsa ona acımamış.” diyerek onu ölüme bile terk eder. Ancak para hırsı uşağını değil, kendini öldürecektir. “Efendi ile Uşağı” elbette Tolstoy’un dev eserlerinden biri değil ancak onun anı-öykü tarzında yazılan iki verimini bizlere kazandırdığı için kıymetli. İlk öykünün onun meşhur üçlemesi olan “Çocukluk-İlkgençlik, Gençlik”in devamı niteliğinde olduğunu söylüyor kitabın arka kapağı. Ben “Çocukluk”u okumuş, çok beğenmiştim. Tolstoy’u hiç okumayanlar kanımca o meşhur üçlemeden başlayabilir, ardından bu öykü kitabını okuyabilirler.
Lev Tolstoy
Lev Tolstoy
Efendi ile Uşağı
Efendi ile Uşağı
Efendi ile Uşağı
Efendi ile UşağıLev Tolstoy · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20168,1bin okunma
24 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.