Sarah Jio
Sarah Jio’nun bir tane bile kitabını okuduysanız nasıl yazdıgını az çok biliyorsunuz. Geçmiş ile şimdiki zaman arasındaki köprüyü betimlemeleriyle, duygu tasvirleriyle zihninizde canlandırabiliyorsunuz. Sonu tahmin edebilirsiniz ancak o sona kadar hangi olayların nasıl gerçekleştiğini ağzınız açık bir şekilde okursunuz. ( en azından su ana kadar benim icin öyle ;) )
Bu kitapta da yukarıda anlattığım şeyler gerçekleşti. Sonunu; kitabın yarısından itibaren tahmin ettim. Ancak o sona kadar neler yasandıgını canlandıramadım. Son 50-60 sayfasını tek bir nefeste okudum dersem yalan söylemiş olmam. Her kitabı olduğu gibi bu kitap da cok güzeldi, cok naifti. Başrollerimizin, yan karakterlerimizin duygularını okumak keyifliydi aynı zaman da kalp kırıcıydı;( Jack’e baslarda ve ortalarda hic güvenemedim. Aslında sonda da %100 güvendim diyemem ama emily’e olan saygısı, sevgisini okumak yine de güzeldi. Bee ‘ yi baslarda sevmiştim ancak her ne kadar empati ile yaklaşsam da sonlara dogru ( kitabı okuyanlar bilir ) sevginin s’sini bile hissedemedim. Genel olarak naif, adanın verdiği huzur, sevgi, tutku, aşk çok güzel anlatılmıştı. Yazarın elimde