Gönderi

ordu ve çağdaşlaşma
Türk modernleşmesinin ilk ortaya çıkışından itibaren konjonktürel gelişmelerin sarsıcı etkisiyle orduya, “kurtarıcı/kurucu" ve "modernleştirici/devrimci" bir rol biçilmiştir. Ordu modernist-kalkınmacı perspektiften bakıldığında tam mânâsıyla rasyonel ve laik bir kurumdur, geleneği vardır ama geleneksel dünyaya ait değildir. Kurumsal gelenek ise bizzat iktidara eklemlenen seçkinlerin tahayyülünde askeriyeye “milli ruh” katan etmenlerdendir. Ordunun rasyonelliğine "Türk askerî ruhu” da eklendiğinde ilerleme ve zafer kaçınılmaz hâle gelir. Buradan hareketle uluslaşma sürecinin ideologları, maddi mahrumiyetlere ve yılgınlıklara rağmen kazanılan Bağımsızlık Savaşı'na atfen askerî alandaki başarıların ve süreç olarak askerliğin tamamlanmamış siyasi/iktisadi birliği tesis edeceğine, toplumsal motivasyonu güçlendireceğine ve modernleşme/kalkınma projesi için bulunmaz bir itici güç yaratacağına inanmıştır.
·
26 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.