Gönderi

Ama ben? Teleskopların göremediği uzak alemleri, mana gözlerim görüyor Henüz müttefiklerimizin niteliğini belirleyemediği akanyıldızlarla ben temasta bulunuyorum. Sizin incelemelerinizde tanımlanamayan sönük göksel cisimler, görmek için ıșığa gerek duymayan gözlerime hedef oluyor. Öyle bir ruh oldum ki benim için uzak- yakın, kesif-latif kalmadı! Madde âlemi emirlerimin, mana âlemi, irademin mahkûmudur. Böyleyken yine de açım! Ruhum kendisini doyurabilecek kanaat gıdasını heniz bulamadı. Aryor, arıyorum...Neyi mi diyeceksin? Hiç! Sevgili ve aziz Sami, bu tımarhaneye bir deliyi neden çok görüyorsun? Anlıyorum ki bana acıyorsun. Teşekkür ederim. Ama bazı afyonkeşler, hastalık başlangıcına, zayıflık ve güçsüzlüğe çok benzeyen sarhoşluk hallerini nasıl sever ve bundan nasıl zevk alırlarsa ben de öyleyim. Merak dolu vicdanımın arayışları, benim en büyuk zev- kimdir. Geçen gün, mensup olduğum dertlilerin rasathanesi konumundaki bir mezarlıkta geziniyordum. Mezarlıkta bir deli gördüm. Eline geçirdiği bir teraziye oynuyordu. Ne yaptığını sordum, bana şu cevabı verdi: "Aptallıkla bilgiyi tartıyorum. "Niçin tartıyorsun?" "Mal varlığımı anlamak için!" "Ne buldun bakayım?" "Aptallığım o kadar ağır ki... Sanırım zamanın Kârun'u benim!"
Sayfa 112Kitabı okudu
·
80 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.