Gönderi

Bir daha dönmemecesine başını alıp gitmeler kurar, sonra koltukların yerlerini değiştirmekle yetinirsin.Beklemekten yorulunca da ancak doludizgin yaşamaların getireceği baş dönmelerini; vitrinlerin bütün bir kalabalığı sindiren camlarına, sabırlı gövdenin soluk görüntüsünü çizmekle karşıladığını sanırsın. Ama hepsi budur işte... Sen sanırsın, yetinirsin, avunursun. Oysa bankadaki üzeri camla kaplı masam beni korumaya yetmiyor. Çoktandır farkındayım bunun. Sana anlatamam. Anlayamazsın. Ölüsün sen. Çoktan susmuş. Suskunluğun eziyor beni. Suskunluğunun, göremediğim bir derinliği gizlediğine inanmam düpedüz yanılgı. Boyuna ödediğim bir şey suskunluğun... Suskunluğumuz. Bütün vazgeçişlerimizle, gereksiz katlanışlarımızla pahalıya ödediğimiz yorumlanmaz bir ağırlık.
·
117 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.