Gönderi

Daha güzel özetleyeni görmedim
20.yüzyılın sonlarından itibaren parti politikası neredeyse İslam ile eşanlamlı hâle getirildi.Parti siyaseti o kadar abartıldı ki politikacılara "mücahid" bile denildi.Devlet bir araç iken bir amaç hâline geldi.Daha vahim bir şey oldu: siyaset dinin bir parçası iken, din siyasetin bir parçası yapıldı.Kime oy verdiğimiz, hangi sloganı tekrarladığımız, hangi politikacıyı beğendiğimiz inancımızı belirlemeye başladı.Partiler hem İslam'ı, hem de Müslümanı teslim almaya çalıştı.İnsan eğitiminden aile terbiyesine, esnaflıktan sanata kadar her şeyin ölçütü birden partiler, parti politikası ve politikacılar oldu.
Sayfa 129 - KetebeKitabı okudu
··
660 görüntüleme
Betül okurunun profil resmi
Bu kadar abartılı ve özdeşleşerek yaşanmasını asla doğru bulmasam da ben bunu biraz olsun İslami fikir ve yaşantıya sahip insanların yahut fikrin siyasette o dönemlere kadar yer bulmamış olmasına/yer bulanların da güçsüzlüğüne bağlıyorum. İnsanlar ister istemez fikrini biraz olsun savunacak, arkasında duracak insanları desteklemek istediler. Gerçek bir müslüman için din ve siyaset ayrı değildir o yüzden bakış açısı doğru olduğu kadar bir veya birkaç partinin tekeline dini vermek de yanlıştır. Nasıl ki tam tersi savunan insanların da bir partisi (siyasal hayatta bir karşılığı diyelim) vardıysa Müslüman kesim de bu arayışa girebilir. Din bile başlı başına bir siyasettir.
Ebru Yağar okurunun profil resmi
savaş hocam harika bir adam
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.