Gönderi

—“Zeus aşkına, Büyük Kralı[*3] da bir düşünelim: Bu kral büyük oğluna Asya’nın idaresini bırakacak; böyleyken bu kral, tenceresinde kaynayan ete bir şeyler katmak gerekirse ilkin oğluna mı başvurur yoksa yemek pişirmekte oğlundan daha usta olduğumuzu gidip kendisine ispat edersek, biz yabancılara mı başvurur? — Elbette bize başvurur. — Yemeğine oğlunun hiçbir şey katmasını istemez; halbuki biz içine avuçla tuz atmaya kalksak bir şey demez. — Hiç şüphe yok. — Diyelim ki oğlunun gözleri ağrıyor; onun hekimlikten anlamadığını biliyorsa, elini gözüne sürdürür mü sürdürmez mi?”
·
4 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.