Bir akşam yemeği sırasında sofranın en neşeli anında Atatürk, yine bu şekilde şakalaşan Nuri Conker'e dönüp:
-Sen reisi cumhur olabilir misin? Diye sordu.
-Olurum. Hem senden daha iyi idare ederim...
-Öyleyse prova edelim. Geç otur bakalım koltuğa. Şimdi sen reisicumhursun. Söyle bakalım önce ne yapacaksın?
Nuri Conker hiç istifini bozmadan keyifle Atatürk'ün koltuğuna oturdu. Çevresini şöyle bir tepeden bakışla süzdükten sonra bana dönüp:
-Hayvanlar, yemek getirin, dedi. Herkesin yüzünde bir gülümseme. Atatürk de gülüyor.
Bana dönüp:
-Çelebi Efendi. Ben böyle mi söylüyorum? diye sordu. Hayır, diye cevap versem, bu biraz da dalkavukluk olacaktı. Kendimi toparladım . Fırsat bu fırsat deyip, hemen taşı gediğine yerleştirdim:
-Aşağı yukarı böyle oluyor paşam.
-Anlaşıldı. Sen reisicumhurluk yapamayacaksın. Dur ben yine yerime geleyim, dedi.