Gönderi

Ve sonra kutupları keşfedip, bayraklarını diktiler. Egemenlik alanlarına böldüler kutupları, dağların dorukları, yeraltı ve deniz dibi keşfedildi. Uzayın keşfine çıktılar.. Sonra en ufak parçaların sırrına ermek için maddenin gizemli derinliklerine daldılar ve eşya alemi ile bu denli ilgilenirken insan unutuldu. İnsan sömürüldü. Amaçsız bir hırs haline, egemenlik tutkusuna dönüştü herşey.. Mutluluk, barış ve özgürlük gibi kavramlar yara aldı. İnsan ayağının altındaki toprağı, başının üzerindeki göğü, kendini oluşturan hücreleri anladı. Anlayacak da çok bilinmezi var hâlâ, ama bir şeyi anlayamadı: Kendi ruhunu, kişiliğini, varoluş ve yaratılış hikmetini. Yeni keşifler için bitmek bilmez bir ufkun eşiğindeyiz ve geleceğe bakmak için. teleskoplarımız, radarlarımız, emrimize amade radyo dalgaları, ışın aygıtları var. Ve biz varız.. Yeni keşifler ve yeni fetihler, kendi egemenliğimiz için değil, mutlak egemeni kavramak için olmalı ve imtihan için geldiğimiz şu dünyada sorumluluklarımızı kuşanmamız gerek şimdi. Öyleyse haydin cihada! Haydin bilgiye, barışa ve özgürlüğe...
Sayfa 123Kitabı okudu
·
229 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.