Gönderi

"Kierkegaard, hiç değilse yaşamının bir bölümünde, anlamsızı bulmaktan da iyisini yapar. "Sessizliklerin en kesini susmak değil, konuşmaktır," diye yazan adam, ilkin hiçbir gerçeğin saltık olmadığına, özünde olanaksız bir yaşamı doyurucu kılamayacağına kesinlikle inanır. Bilginin Don Juan'ıdır, takma adları, çelişkileri çoğaltır, şu alaycı tinselcilik kitabı olan Baştan Çıkarıcının Günlüğü'yle birlikte "Erdem Konuşmaları"nı yazar. Avuntuları, ahlakı, her türlü rahatlık ilkesini yadsır. Yüreğinde duyduğu bu dikenin acısını uyuşturmayı usundan bile geçirmez. Tam tersine, uyandırır onu, çarmıha gerilmekten hoşnut bir çarmıha gerilmişin umutsuz sevinci içinde, parçası parçasına bir şeytan ulamı kurar, açık görüşlülük, yadsıma, güldürü. Aynı zamanda hem içli hem alaycı olan bu yüz, arkalarından ruhun derinliğinden kopmuş bir çığlık gelen bu görüş değiştirmeler, kendini aşan bir gerçekle saç saça, baş başa gelmiş uyumsuz düşüncenin ta kendisidir. Kierkegaard'ı sevgili yoldan çıkışlarına götüren tinsel serüven de dekorlarından yoksun kalmış, ilk tutarsızlığına dönmüş bir deneyimin kargaşasında başlar."
Sayfa 42 - Can Yayınları-46.baskı,Mart 2021, Çeviren: Tahsin YücelKitabı okudu
·
154 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.