"Haklar önce g e l e n e ğ e dayanır, gelenek de bir zamanki bir a n l a ş m a y a . Günün birinde iki taraf da yapılan anlaşmanın sonuçlarından hoşnut kalmıştır ve bir yandan da, onu biçimsel olarak yenilemeye üşenilmiştir ve böyle, sanki anlaşma hep yenileniyormuş gibi yaşanmıştır ve zamanla kökenin üzerine unutkanlık sisi çöktüğünde, her kuşağın temel alması gereken kutsal, kesin bir duruma sahip olunduğuna inanılmıştır. Gelenek, başlangıçta uğruna anlaşma yapılan yararı artık getirmese de, bir z o r u n l u l u k olmuştur şimdi. - Z a y ı f l a r her zaman için sığınacak sağlam bir kale bulmuşlardır bunda: bir defalık anlaşmayı, iyilikte bulunulmasını, s o n s u z l a ş t ı r m a k eğilimindedirler."