Serap bütün bu alem, taşlar, dağlar, denizler
Vaizi, feylesofu bu sırrı bizden gizler
Kenarsızdır fezalar, ademe gider hep izler
Uçurumun önünde korkudan titrer dizler
Ürker gözler açılır, zihni dehşetler alır
Bir el uzatan bulamaz, şaşırır insan kalır
Boşa gider ümitler güç ve takat azalır
Uzar emeller uzar fakat vade kısalır
Pek zifiri bir çukur bel ediyor hisleri
Sırıtıyor amansız keskin sivri dişleri
İşte şüphesiz budur sana müstakbel mekan
Durmak mümkün değil firarda yok imkan
Çıldırmaz da ne yapar bu müşkül halde insan,
Kimden kime şikayet, celladın anan baban
Tabipler arar durur; derdinin devasını
Toprak açmış ağzını bekler gıdasını