Gönderi

꧁ İzzeddin el Kassam ꧂ bir yorumu yanıtladı.
Birçok ebeveyn kendilerini sürekli bir değiş tokuş sürecinin içinde buluyor. Buna "gardiyan-mahkum" yaklaşımı adını veriyorum; bu yaklaşımda gardiyanın çocuğun hareketlerini yakından gözetlemesi gerekiyor. Mahkûm rolündeki çocuk doğru ya da yanlış herhangi bir şey yapıyor. Gardiyan rolünü oynayan ebeveyn de karşılığında onu ya ödüllendiriyor ya da cezalandırıyor. Kısa süre içinde mahkûm kendi davranışlarını düzeltmekte gardiyanın kontrolüne bağımlı hale geliyor. Ödül-ceza sistemi, çocuğun kendi kendini kontrol etme potansiyelini eriterek, öz disiplini öğrenebilme kapasitesine de ket vurur. Başarısı tamamıyla gardiyanına bağlı bir kuklaya dönüşen çocuk, içsel motivasyon yerine dışsal motivasyonu öğrenir. Bitmeyen bir manipülasyon döngüsünde her iki taraf da birbirine zarar vereceğinden yıllar geçtikçe kimin gardiyan kimin mahkûm olduğu da bulanıklaşır.
·
403 görüntüleme
꧁ İzzeddin el Kassam ꧂ okurunun profil resmi
Öne Çıkan Yorum
Emanet emanetçiye aittir. Bilakis; Ödül ve Ceza Sistemi Çocuğun potansiyelini ortaya çıkarır ve geliştirir. Cevher ancak baskı altında mücevhere dönüşür. #187847752
1 önceki yanıtı göster
꧁ İzzeddin el Kassam ꧂ okurunun profil resmi
İnsan 7 sinde ne ise 70 inde de odur. Baskı zaten çocuk içindir yetişkine yapamazsın. Kömürden değil, topraktan Şeriatın baskısı ile Elmas çıkarıyoruz. Cennet ve cehennemde boşuna değil. Evet efendimiz (sav) şeriatın baskısı ile bırak çocukları yetişkiniyle bile nasıl asrı saadeti var ettiğini biliyoruz. Çocuk yetiştirmek duygusallık kaldırmaz, duyarlılık, akıl, şuur ister.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.