Gönderi

Şeriatın emrettiği hükümlerle amel ederken bazen sıkıntılar yaşadığımızı gören bazı kimseler, bu durumun söz ko nusu şer'i hükümlerin zamanımız için uygun olmadığına delâlet ettiği şeklinde bir şüpheye kapılmaktadırlar. Böyle bir şüpheye kapılanlara deriz ki: Bu hükümleri uygulamanın zorluğu, bir kişinin uygulamada zorluk yaşamasıyla sabit olmaz. Ancak bütün insanlar bu hükümleri uygulamaya çabalar ve uygularken zorluk yaşarlarsa, işte O zaman bu hükümleri uygulamanın zorluğu sabit olur. Şeri hükümleri uygulama zorluğunun gerçek sebebi, bu hükümleri uygulayanların uygulamayanlara oranının çok düşük olmasıdır. Yeryüzü sakinlerinin çoğunluğunun şer'i hükümlere karşı olduğu veya bunları uygulamaya topluca yönelmedikleri bir zamanda tabii ki bu hükümleri uygulamak zor ve sıkıntılı olur. Zorluğun sebebi, bu hükümlerin kendi zorlukları değildir. Sebep, yaşamakta olduğumuz şu hayattır. Bu öyle bir hayat ki, yeryüzü sakinlerinin çoğunluğu bu hükümlere karşıdırlar. Mesela bir tabib, hastasına on ila içeren bir reçete yazar. Ancak hasta, kendi kasabasında bu on ilacın hiçbirini bulamaz. Kusur ve zorluk reçetenin kendisinde değil, bu ilaçları kasabaya getirmeyen tüccarlardadır. Şer'i hükümde bazen hiçbir zorluk olmaz. Ancak onu uygulayacak olan kişi, uygulamanın kendisinin dünyevi âcil ve şahsi çıkarlarına zarar vereceğinden ötürü onu uygulanması Zor bir hüküm zanneder. Umümi maslahatların kişisel maslahatlara tercih edilmeye daha layık olduğunda şüphe yoktur. Umumun maslahatını koruyup gözetmek için hangi kanunda kişisel çıkarlar zarar görmez ki?!
Sayfa 102Kitabı okudu
·
63 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.