Gönderi

O evde kitap yazmak ve onun geliriyle başka bir kitap yazıp o evi almak.
Pandemide eve sıkışıp kalınca adadaki bir arkadaşımıza ziyarete gittik. Çok sevdik ve burada bir ev açalım dedik. Kiralık bir ev olduğunu söylediler ve şimdiki oturduğum evi gösterdiler. Çok beğendiğim için hemen tuttuk. Antep'te dedemin dutluğu vardı. Oralarda dutluk demek, çeşit çeşit meyve ağaçlarının olduğu büyük bahçe demektir. Yani içinde dut, ceviz, erik, şeftali, kayısı, üzüm bağı ve ilkel bir ev de vardı. Benim çocukluğum böyle doğayla iç içe geçmiş bir çocukluktu. Şahane zamanlardı. İşte adaya gittiğim zaman dedemin dutluğuna gitmiş kadar mutlu oluyorum. Önde deniz var ama bir bahçe içindeyiz. Sağım solum her tarafı ağaçlarla dolu. Adadayken sabah kalkıyorum ve kahvaltıdan sonra saat ikiye kadar yazıyorum. Sonra bir yürüyüş yapıyorum ve ardından gündelik işlerle uğraşıyorum. "Kayıp Tanrılar Ülkesi" romanımı bu şekilde yazdım. O kitabın gelirleriyle de o evi satın alabildim. Yine "Bir Aşk Masalı"nı orada yazdım.
Ahmet Ümit / Buluşmalar /Eyüphan ErkulKitabı okudu
·
58 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.