Gönderi

"Nietzsche'nin felsefesinin sonunda deliliğin resmi durur. Teorik bilginin ve geleceğin felsefesi için teorik bilgiden çıkarılan sonuçların keskin ve korkunç bir resmi gibidir bu, çünkü hareket noktası düşünsel her şeyin çözülmesi ve dürtü benzeri kaosun hakim olmasıyla şekil alır. (...) Burada bir sona ulaşılmış ve bütünün gelişimi zorunlu olarak tamamlanmış görünüyor: Ruhunu güdüleyen ve yükselten bu doyumsuz tutkulu dürtü, en sonunda onu yakar ve yeniden yutar. "Biz, dışardan bakanlara gelince, o andan itibaren Nietzsche'nin gecenin mutlak karanlığında gizlendiğini görebiliriz. Daha önce ona eşlik eden fikirler, durmak zorunda kalmadan önce içsel deneyiminin en kişisel yaşamına adım attı; bu meselelerin üzerine içe işleyen yıkıcı bir sessizlik yayılır. Kendisini feda ederek ulaştığı bu son dönüşümüne doğru artık ruhunu takip edemiyor oluşumuz bir yana, ruhunu takip etmememiz de gerekir. Bu dönüşümde Nietzsche, iç dünyasının tüm sırları ve gözlerden uzak oluşuyla tamamen birleşerek kendi hakikati için kanıt buldu. Son yalnızlığı sırasında bizden uzaklaştı ve kapıyı arkasından kapattı. Ancak kapının girişindeki şu sözler bize ışık saçar: "Şimdiye kadar son tehliken olan, artık son sığınağın oldu. Büyüklüğe giden yoldasın ve ardında başka yol olmadığından bu senin en büyük cesaretin olmalı. Burada kimse gizlice yaklaşamaz arkandan. Kendi ayaklarınla yok ettin arkandaki yolu ve bu yolun üstünde 'imkânsızlık' yazıyor."(Böyle Buyurdu Zerdüşt, Gezgin)"
s. 187, 188 - Nietzsche'nin Sistemi / Africano Yay. Çev. Ayça GöçmenKitabı okudu
·
159 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.