Gönderi

“Öylesine mutlak bir sevgiyle bağlıydı ki Hikmet Bey’e, her düşüncesi, her duygusu, her güdüsü, erkeğe biraz daha yer açabilmek için asıl sahibine ait yüklerden boşaltılmış, kendisine, kendi ruhunda hiç yer kalmamıştı. İsteklerinden, zevklerinden kendi iradesiyle vazgeçmiş, mutluluğunu tümüyle Hikmet Bey’in mutluluğuna bağlamıştı; bir başkasına hüzünlü görünebilecek bu korkunç vazgeçiş, Hediye’yi mutlu edebilen tek varoluş tarzıydı, o hayata Hikmet Bey’in elleriyle tutunmuş ve yaşayabilmek için Hikmet Bey’e daha sıkı sarılmaktan başka hiçbir çare bırakmamıştı kendisine.”
·
24 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.