Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

163 syf.
9/10 puan verdi
·
8 saatte okudu
zabit ve kumandan, zabit ve kumandan ile hasbihal, hasbihal ile hasbihal.
okumuş olduğum
Zabit ve Kumandan ile Hasb-ı Hâl
Zabit ve Kumandan ile Hasb-ı Hâl
kitabı dizin içeriği sıralaması olarak
Mustafa Kemal Atatürk
Mustafa Kemal Atatürk
'ün
Nuri Conker
Nuri Conker
'in yazmış olduğu kitaba gerek nazire yaparak gerekse onunla hasbihal (söyleşi) yaparak oluşturduğu metin ve devamında
Mustafa Kemal Atatürk
Mustafa Kemal Atatürk
'ün nazire/hasbihal yaptığı kitabın
Zabit ve Kumandan
Zabit ve Kumandan
metninin yer alması şeklinde oluşturulmuş. ben ise adı geçen bu kitap/lar hakkında yazdığım bu yazıda bu sıralamanın tersinden ilerlemenin daha açık daha anlaşılır olduğunu düşündüğüm için bu sıralamaya uymayacağım. bunun yerine önce
Zabit ve Kumandan
Zabit ve Kumandan
kitabına sonra
Zabit ve Kumandan ile Hasb-ı Hâl
Zabit ve Kumandan ile Hasb-ı Hâl
kitabına değinip devamında kısa da olsa
Zabit ve Kumandan ile Hasb-ı Hâl
Zabit ve Kumandan ile Hasb-ı Hâl
kitabı ile hasbihal edeceğim. zabit ve kumandan
Zabit ve Kumandan
Zabit ve Kumandan
adlı kitap kurmay binbaşı
Nuri Conker
Nuri Conker
tarafından 1913 yılı kış devresinde 1. tümen üstsubay ve subaylarına verilen konferansların bir araya getirilip devamında içeriğinin genişletilerek yazılması ile oluşturulmuş kitap.
Nuri Conker
Nuri Conker
'in yazmış olduğu bu kitap 1914 yılında istanbulda tanin matbaası tarafından basılmıştır.
Nuri Conker
Nuri Conker
kitabın yazılma amacını kitabın giriş kısmında #224630632 şeklinde açıklar.
Nuri Conker
Nuri Conker
yazmış olduğu bu kitabı; 1. canını verme ve fedakârlık duygusu 2. subayların, erlerin gönüllerini kazanması, güvenlerini elde etmesi ve morallerini güçlendirmesi 3. taarruz fikri 4. kendiliğinden iş görmek, sorumluluğu üstlenmek adları ile dört bölüme ayırarak yazmıştır. nuri conker bu bölümlerde ara ara harp okulunda aldıkları eğitim boyunca kendilerine piyade talimnamesi adlı eğitim müfredatı içerisinde subayın, er/erbaşın gerek barış gerek harp dönemlerinde aralarındaki ilişkinin duygusal olarak ne boyutta olması gerektiğine dair yeterince eğitim verilmediğinden, bunun yerine bu konulara son sınıfta oldukları vakit dönem sonuna yakın üstünkörü değinildiğinden bahsedip hem gerekli kurumlara serzenişte bulunur hem de okuyucusuna kitabı yazma amacını üstü kapalı bir kez daha dile getirir. nuri conker yazmış olduğu kitabın ilk başlığı olan ''canını verme ve fedakârlık duygusu'' bölümünde askerliğin ve subaylığın herkese nasip olmayacak denli kutsal bir görev olduğundan bahseder. orduda görev alan teğmenin bunu para için yapmadığına da değinir conker. #224633609 yine bu başlık altında conker subayların kendilerine emanet edilen vatan evlatlarının cephede sakınılmasından ama bunun korkaklık ve sinmişliğe varmaması gerektiğinden bahsedip subayın ve eratın fedakar ve cesur olması gerektiğinden de bahseder. #224623635 conker kitabın diğer bölümlerinde de subayların erlerin gerek gönüllerini kazanması gerekse de onların güvenlerini elde etmesi için yapması gerekenlerden bahseder. örneğin subay, erleri ile aynı sıkıntılara katlanmalı kendisine imtiyaz hakkı tanımamalıdır. yine subay düşmana karşı erlerinden yapmalarını istediği şeyleri kendisi de yapabilecek güç, kudret ve cesarete de sahip olmalıdır conkere göre. yine conker bu konuda üst rütbelilerin askerlere kötü davranmaması gerektiği görüşünü de savunur. #224651214 conker kitapta taarruz fikri başlığı altında da ordunun ve subayın cephede işlevsel olmamasının iyi olmadığını, bunun yerine düşmana sürekli taarruz halinde bulunulması gerektiğini savunur. savunma yapan subay ve bölüğü kaybederse savaş kaybedilebilir oysa bu subay ve bölüğün yaptığı taarruz başarısız olursa kaybedilmiş olan sadece bir taarruz girişimidir der conker. #224652246 buna ek olarak conker ordu ve subayların barış zamanında da harp için çalışmaları gerektiğinden bahseder. #224652894 conker yazmış olduğu kitabın son başlığı altında da dönemin ordularının artık eskiden olduğu kadar sıkı sıkıya üst rütbeden gelecek emirlere bağlı olmadığından subayların gerektiği yerlerde gerektiği zamanlarda inisiyatif alması gerektiğinden de bahseder. conkere göre hiçbir şey yapmayıp kendisine ne yapması gerektiği konusunda emir bekleyen subay aslında içten içe üstlerine karşı güvensizlik duyuyordur. #224653041 yalnız ordudaki subayların gerektiği yerlerde gerektiği zamanlarda inisiyatif almasını savunan conker askerin emirlere sıkı sıkıya bağlı olması gerektiğine, onun üstlerine her zaman disiplinli bir şekilde bağlı kalması gerektiğine de değinip bu konularda da gerekli açıklamaları yapar ve devamında her ikisinin de yapılmasının nedeni olarak #224652669 maddesini hatırlatır conker. nuri conker yazmış olduğu bu kitapta anlattıklarını güçlendirmek için gerek türk gerek dünya savaş tarihi üzerinden de misaller verir. örneğin conker almanların yaptığı sasvaşlara, napoleonun yaptığı savaşlara, bulgar ordularına, dönemin viyana kapılarını zorlayan osmanlı ordularına da anlatımı arasında yer yer değinir. tüm bunlara ek olarak conker kendisinin de bizzat içinde bulunup cephede görev aldığı trablusgarp, sirenaik, derne savaşlarından, bu savaşta yerel halkla italyanlara karşı nasıl mücadele verip muharebe ettiğinden de kitabın içeriğine uygun olacak şekilde değinir. zabit ve kumandan ile hasbihal
Mustafa Kemal Atatürk
Mustafa Kemal Atatürk
nuri conkerin zabit ve kumandan adlı kitabını kurmay yarbay rütbesi ile sofyada askeri ateşe olduğu 1914 yılında okur. bu konuda Mustafa Kemal
Zabit ve Kumandan ile Hasb-ı Hâl
Zabit ve Kumandan ile Hasb-ı Hâl
adlı kitabının giriş kısmında nuri conkere ithafen şöyle der; ''1913 yılı kış aylarında, birinci tümendeki subaylara verdiğin konferanslardan oluşan zabit ve kumandan kitabını bu yılın (1914) mayıs ayında ancak okuyabildim. bu güzel ve pek değerli eserini, birkaç gün geç okumakla cidden kabahatli sayılabilirim. kitap elime geçtikten sonra, birkaç kez okudum. özellikle bazı bölümlerdeki içten, derin ve etkileyici anlamları zihnime yerleştirirken zevk aldım. çok yararlandım. aklıma yeni düşüncelerin gelmesine sebep olduğun için sana hem teşekkür etmeyi hem de takdirlerimi sunmayı kendime borç bildim.'' Mustafa Kemal, arkadaşının okumuş olduğu bu kitabına kendi düşünce ve değerlendirmelerini ekleyip ileride yayınlamayı düşünür. ancak ilerleyen süreçte birinci dünya savaşının çıkması ve Mustafa Kemal'in bu savaşta görev/ler alması nedeniyle kitabın yayınlanması gecikir ve nihayetinde Mustafa Kemal kitap hakkında yazmış olduğu düşünce ve değerlendirmelerini 1918 yılında kurmay binbaşı mehmet nuri beye ithaf yazısı ile zabit ve kumandan ile hasbihal adında minber matbaasında yayınlatır. Mustafa Kemal'in bu kitabı damat ferit tarafından yasaklanıp toplatılır ve imha edilir. damat feriti bu şekilde davranmaya iten sebep olarak kitapta osmanlı ordusunun ve bu ordunun başında bulunan subayların gerek açıkça gerekse üstü kapalı olarak eleştirilmesi, harp okulu ve onun eğitim müfredatına ait eksikliklerin dile getirilmesi söylenebilir. (benzer olarak II. abdülhamit döneminde de osmanlı ordusunun yaşadığı mağlubiyet ve bozgunlardan bahsedilmeyip sürekli osmanlı ordusunun kazandığı zaferlere değinilmesi de düşünülebilir. sansür devam etmektedir yani.) Mustafa Kemal kitabının adından da anlaşılacağı üzere bu kitapta bazen nuri conker ile bazen de nuri conkerin kitabı ile hasbihal eder gibi görünür. kitap bu yüzden ciddi bir üsluptan ziyade sohbet havasında ilerler. ama kitabın bu üslubu kitabın içeriği konusunda bir düşüklük yaratmıyor bence. tam tersine bu kitapta Mustafa Kemal'in samimi üslubu ile dahi onun yarınlarda yapmayı düşündüğü eylemlerin ayak seslerini okuyucu duyabilir. Mustafa Kemal değerlendirmelerini yazmış olduğu kitapta ordu komutanlarının ve subayların disiplinli olmaları gerektiğini, verdikleri emirler doğrultusunda kesin ve kati olmaları gerektiğini savunur ve bunları başından geçen, şahit olduğu olaylar ile örneklendirir. iyi ordunun iyi komutanlarla oluşabileceğini savunan Mustafa Kemal ordudaki emir komuta zincirinin üstlerinde yer alan kişilerin kendilerini askerlik konusunda hemen her alanda geliştirmeleri gerektiğinden bahseder. Mustafa Kemal harp okulunun ve onun piyade talimnamesi adındaki müfredatının içerik olarak zayıf olduğu konusunda nuri conkerin yaptığı eleştirilere de hak verip kendisi de bu konularda örnekler verip bu sorunların aşılması hususunda öneriler sunar. Mustafa Kemal, kitapta “senin (nuri conkerin) askerlik, işleri çevirme değil, insanların sevk ve idaresi sanatıdır.” tanımını okuduktan sonra dönüp kendime “insanlar nasıl sevk edilirler?” diye sorduğumda bu soruya karşılık, senin açıkladığın cevapları hatırlarken sanki bir düşünürün şu sözlerini de işitir gibi oluyorum: “insanlar, ancak emelleri, fikirleri somut hâle getirildiğinde sevk ve idare edilebilirler. musa, mısırlıların kamçıları altında inleyen yahudilerin, gördükleri bu baskıdan, esaretten kurtulmalarından ibaret arzularının görüntüsü oldu. isa, zamanındaki sonsuz felaketleri anlayıp topyekûn ıstırap döneminde alemde oluşmaya başlayan merhamet ihtiyacını din olarak ortaya koyup anlatma yolunu bildi. napolyon, avrupada dolaştırdığı milletinin hususiyetlerinden askerî şan idealini somut bir hâle koydu. toparlarsak insanları istediği şekilde kullanan güç, fikir ve bu fikirleri somutlaştırarak yaygınlaştıranlardır.'' der. Mustafa Kemal'in sadece bu düşüncesi bile ilerleyen süreçteki milli mücadele ve kurtuluş savaşının en kilit noktasını oluşturur örneğin. ulusal bağımsızlık fikrini somutlaştırıp genelge ve kongrelerle tabana yayıp topluma kabul ettirmek ve devamında inanmış toplumla birlikte karşındaki düşmana karşı bir ve beraber hareket etmek... Mustafa Kemal, nuri conkerin taarruz fikri başlığı altında da “japonların kugekiseişin (taarruz ruhu) dedikleri taarruz ruhuna sahip olması lazımdır. işte bu taarruz ruhu, 1904 yılında, “bin keder, bin elem fakat her şeye rağmen ileri! başka bir şey düşünmeye lüzum yok. cesedimi muharebe meydanında teşhir etmek. işte bu cenab-ı hakkın emeli!” şarkısını söyleyerek kazumaru gemisiyle harbe giden albay kozima’larda... sasebu limanı’ndan harbe yol alırken ailesine “bu andan itibaren benden haber beklemeyin! vazifemden başka bir şeyle meşgul olamayacağımdan dolayı, sizden de haber istemem.” diye yazan amiral togo’larda... nanşan muharebesinde, oğlunun kalbinden vurulduğu haberini alınca ailesine: “oğlumun külleri tokyoya getirildiğinde hemen gömülmesin. yakında ben de küçük oğlum da hayattan ayrılacağımızdan, o vakit üçümüzü birden defnedersiniz.” emrini veren general nogilerde ve bunları takip edenlerin hepsinde bütün coşkuyla mevcut olduğundan dolayıdır ki narin japonlar, iri yapılı ruslara meydan okumuş ve onları ezmişlerdir.'' açıklamasında bulunarak taarruz ruhu içerisinde fedakarlığın ve adanmışlığın olması gerektiği konusuna değinir. Mustafa Kemal verdiği bu örnekler üzerinden subayda ve askerde olması gereken fedakarlık ve adanmışlık ruhuna sahip midir peki? ''evet, kesinlikle sahiptir.'' dediğinizi duyar gibiyim. evet, çünkü gerek nuri conkerin gerekse Mustafa Kemal'in dediği gibi ''bir subay kendisinin haiz olmadığı, kendisinin yapamayacağı bir şeyi astlarından bekleyemez ve astlarına emir veremez.'' yine buna ek olarak Mustafa Kemal yazmış olduğu kitapta kendilerine karşı milliyetçilik akımı ile bilinçlenip saldıran ve zaferlere ulaşan bulgarlara da değinir ve Mustafa Kemal bu konuda; ''ey, osmanlı ordusunun anası olan osmanlı milleti! bulgarları, sırpları, rumları, rumenleri ve bunların çocuklarını yetiştirmekte acele ediş maksatlarını gözünüzün önüne getiriniz. ey, ordu! ey millet! ne yapmak zorunda olduğunuzu, elinizi vicdanınıza koyarak aklınızı başınıza toplayarak düşününüz!'' diyerek üstü kapalı olarak türk milliyetçiliğine göz kırpar. sohbet havasında ilerleyen bu kitapta Mustafa Kemal, nuri conkerin trablusgarp cephesinden verdiği örneklerin de üzerinde durur. zira o da nuri conker gibi trablusgarp cephesinde bulunup savaşmıştır. Mustafa Kemal de nuri conkerin trablusgarp savaşı ile verdiği örneklere kendisinin trablusgarp savaşında yaşadığı olaylar ile örnekler verir. her ikisinin de yazdığı bu bölümler birer anı mahiyetindedir ve okuyucu da -bence- farklı duygular uyandırır. Mustafa Kemal Atatürk, nuri conkerin yazmış olduğu kitaba karşılık değerlendirmelerini yazdığı kitapta ordunun ve osmanlı toplumun alması gereken önlemleri dile getirerek yazdığı kitabı bitirir. zabit ve kumandan, zabit ve kumandan ile hasbihal, hasbihal ile hasbihal. Mustafa Kemal Atatürk de nuri conker de selaniklidir. nuri conkerin zabit ve kumandan kitabını yayınladığı zaman ve bu zamandan kısa süre sonra Mustafa Kemal'in kitabı okuduğu zaman yıl 1914tür. bu tarih her iki kitabın da (
Zabit ve Kumandan
Zabit ve Kumandan
,
Zabit ve Kumandan ile Hasb-ı Hâl
Zabit ve Kumandan ile Hasb-ı Hâl
) içeriği bakımından önemlidir. zira bu tarihten henüz 1.5 sene önce 1912 ekiminde hasan tahsin paşa komutasındaki osmanlı ordusu yunan ordusu ile savaşmadan şehri yunanlılara teslim eder. osmanlının en parlak incilerinden olan selanikin kaybı osmanlılar için haliyle sarsıcı bir olumsuz gelişmedir. tabii selanikli olan Mustafa Kemal Atatürk ve nuri conker için de... her ikisinin çocukluk anılarının olduğu yerler, ailelerinin yaşadığı evler, atalarının mezarları ve akrabaları artık düşman işgalindedir. her ikisi de bu şoku kolay kolay atlatamaz. hatta bu şoku başka atlatamayanlar da vardır; #222201388 #222054466 neyse bu konu üzerinde ayrıca durmak gerekir deyip geçelim. işte bu selanikin kaybına sebep olan komuta kademesinin inisiyatif almayıp yunan ordusu ile savaşmaması, bu orduda bulunan subayların ve onların komutanlarının bilinçsiz olması, bu ordunun selaniki savunmada kalıp üzerine gelen orduya taarruzda bulunmaması nuri conkeri öylesine etkilemiştir ki kitabın hemen her bölüm başlığı selanik savunmasında gereğini yerine getirmeyen hasan tahsin paşa ve komutanlara karşı birer serzeniş gibidir. Mustafa Kemal de bunun bilincindedir ve nuri conkerin yazmış olduğu bu serzenişlere o da katılır. hatta öyle ki Mustafa Kemal nuri conkerin kitabına karşılık değerlendirmelerini yazdığı müsveddelerde hasan tahsin paşayı, alay komutanlıklarını isim vererek eleştirir. ama bu değerlendirmeler minber matbaasında basılacağı vakit Mustafa Kemal bu isimleri kitaptan çıkarır. Mustafa Kemal nuri conkerin balkanlarda yaşanılanları anlattığı bölüme dair değerlendirmesinde; ''rumelide bugün zorla yurtlarından koparılan masumlara yardıma koşmak için yaptığın çağrı beni ağlattı. gözyaşlarım kurumadan aynı felaketleri hiç olmazsa meriç nehrinden bu tarafa geçirmemek hususundaki öğütleri hiç bir zaman gözden uzak tutmamak gerektiğini...'' söyler... (aa 1914te, mondrostan bile önce bahsedilen misakı milli batı sınırı. ne kadar da derin bir kitap değil mi?) ilber ortaylının da bazen dile getirdiği gibi kurtuluş savaşı veren kurmay sınıfında balkan harbinin kapanmaz yaraları vardır ve hemen hepsi bu harpten gerekli dersi çıkarmıştır. hepsinden çok Mustafa Kemal örneğin bakınız; #218867192 yalnız Mustafa Kemal duygularına yenik düşen bir komutan değildir, o hayalperest de değildir. örneğin Mustafa Kemal nuri conkerin zabit ve kumandan kitabında bahsettiği ordunun sürekli taarruz etmesi gerektiği kısma ilerleyen zamanda daha gerçekçi yaklaşır. mesela Mustafa Kemal batı cephesinde çerkez ethem isyanı gerçekleştiği vakit elindeki birliklerle yunan ordusuna taarruz etmez, hatta öyle ki Mustafa Kemal bursa ve balıkesirde yunan ordusu ile savaşmaz ve burada bulunan bekir samiye bu bölgeleri yunan ordusuna bırakmasını söyler. bu kararından dolayı mecliste bekir sami suçlanır, yargılanması istenir. aslında bekir sami üzerinden suçlanan Mustafa Kemal'dir. o, bunların farkındadır ama her türlü sorumluluğu üzerine alır, bekir samiyi antalya komutanlığına atar. yalnız Mustafa Kemal, selaniki teslim eden hasan tahsin değildir. Mustafa Kemal, yunan ordusuna savaşmadan teslim ettiği bursayı unutmaz. o, çok büyük bir stratejist ve bir o kadar büyük bir örgütçü komutandır. çerkez ethem isyanını bastırıp düzenli orduyu kurar. güçlendirdiği bu ordunun başkomutanı olduktan sonra "düşmanı anadolunun harimi ismetinde boğacağız." sözü uyarınca bu düzenli ordu ile yunan ordusunu sakarya ve başkumandanlık meydan muharebelerinde yener. Mustafa Kemal, nuri conkerin sürekli taarruz edelim düşüncesini işte bu şekilde akılcı yorumlar. devamında kendisini bursayı teslim ettin diye suçlayanlara bursayı tekrar kurtarıp türk yurdu yaparak cevap verir Mustafa Kemal. bununla da yetinmez Mustafa Kemal, işte şimdi nuri conkerin taarruz edelim düşüncesini yerine getirme vaktidir ve bu konuda yine gereken emri orduya o verir; ''ordular! ilk hedefiniz akdenizdir. ileri!'' ve bu emir doğrultusunda kimsenin inanmadığı hayal gerçekleşir, yunan denize dökülür ve izmir yine türkün olur... yazımı belki konudan saptırararak fazla uzattım ama zaten yazımın başlığı da zabit ve kumandan, zabit ve kumandan ile hasbihal, hasbihal ile hasbihaldi. her iki kitaptan yola çıkıp da yaptığım bir hasbihal olarak düşününüz bu yazdıklarımı... sonuç olarak; her iki kitap da gerek yazanları gerek yazıldığı dönem ve gerekse de yazanların sonraki dönemlerde yaptıkları, yapmak istedikleri düşünceleri göz önünde bulundurulup okunursa okuyucunun kitaplar hakkında daha sağlıklı düşünceye sahip olacağını düşünüyorum. zira bu kitabın incelemelerinde birkaç kişi bu kitaptan bir şey anlamadığı minvalinde bir şeyler yazmış incelemelerine. benim kitaplara bu tarz yazıları yazma düşüncem de bu; bence önemli olan kitaplar hakkında yazdığım yazılarla bir nebze de olsa burada kişi/kişilere yararlı olmak. umarım bu her iki güzel kitap da bu uygulamadaki kullanıcılar tarafından daha fazla okunur ve bu kitapların kıymetleri uygulama kullanıcıları tarafından daha bir fazla bilinir.
Zabit ve Kumandan ile Hasb-ı Hâl
Zabit ve Kumandan ile Hasb-ı Hâl
: 1410 okunma.
Zabit ve Kumandan
Zabit ve Kumandan
: 46 okunma. olur da bu kitapları okumak isteyen/ler olursa diye; dosya.co/aqk6wpgmflps/Mu... kitabın linkini buraya kopyalarken aklıma geldi, genelkurmayın bu baskısında Mustafa Kemal'in değerlendirme müsveddelerinde yazıp da metni baskıya verirken çıkardığı bölümler, isimler de kitapta dipnot olarak mevcut. kitap/ların okuyucusuna, okuyucularına şimdiden iyi okumalar dilerim...
Zabit ve Kumandan ile Hasb-ı Hâl
Zabit ve Kumandan ile Hasb-ı HâlMustafa Kemal Atatürk · Genelkurmay Askeri Tarih ve Stratejik Etüt Başkanlığı Yayınları · 20101,530 okunma
··
5 artı 1'leme
·
1.712 görüntüleme
Ayuzawa Kaichou okurunun profil resmi
Bu güzel açıklayıcı ve bilgilendirici inceleme için elinize ve bilginize sağlık 🙌🏼 ayrıca pdf için de teşekkürler🙌🏼🙌🏼
Grekov Kafkayevski okurunun profil resmi
rica.. yazımı okuduğunuz için de size teşekkür ederim. 🙋‍♂️ temennim bu tarz kitapların uygulama kullanıcılarınca daha fazla okunması. 🙂
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.