Albert Camus’den çok şey öğrendim ama bana yetmedi.
Immanuel Kant, “İyilik için iyi olmayı istemek önemli.” diyor, bu çok önemli. İstemekle ilgili söylediği aşılamayacak bir şey. Sonra, onun ifadesiyle söyleyeyim, “Öyle eyle ki kendini ve başkasını yalnızca araç olarak değil amaç olarak göresin.” diyor. Bu çok önemli, her zaman her eylemimizde söz konusu.
Immanuel Kant’ı çok sert bulanlar var, oysa hiç değil. Çünkü “yalnızca” diyor. Ne demek? Yani sen birine bir şey yaparken sana bir şey dönsün diye yapma. Ben çok basit bir ifadeyle böyle dile getiriyorum. Ama dönmesine de bir engel yok. Sen bir şey beklemeden yaparsın ama dönerse de kabahat değil. Bunu kaçırıyorlar insanlar.
Sonra
Albert Camus bunun üzerine durum değerlendirmesini koyuyor.
Veba’da şöyle bir cümle kullanıyor; “İyiyi isteme de kötüyü isteme kadar zarar verebilir.” Ben de “İyiye ya da kötüye karar verirken değer bilgisiyle aydınlanmalıyız.” diyorum. İyiyi isteme, değer bilgisiyle aydınlanmamışsa kötüyü isteme kadar zarar verebilir.