Tüm insanlara hayatta ne olmak istedikleri sorulsa akla ilk gelen cevap 'görünür olmak ' olmaz heralde... Ama şaşırtıcı ve bir o kadar da gerçek olan bir şey varsa , o da herkes tarafından görülmek, görünür olmak... Gülseren Budayıcıoğlu da bu sosyolojik olguya kadınlar ve kadınların toplumumuzdaki yeri üzerinden, dinlediği hikayelerle dokunmuştur. Kitap 24 farklı hikayeden oluşuyor. Diğer kitaplarında olduğu gibi bir kişi üzerinden gitmiyor. Yani böyle olunca da her hikaye sadece bir seansa gelen hastalarının o seansta anlattıklarını içeriyor. Seanslar ve hikayeler çözüme odaklı değil de daha çok durum tespiti niteliğinde. Önceki kitaplarıyla karşılaştırma yorumları çok gördüm. Budayıcıoğlu'nun şimdiki kitabı hikaye , öncekiler ise roman türünde. Anlatılanların kısa ve o anı içermesi türden kaynaklı. Konusuna gelecek olursak; ülkemizin kadına, kız çocuğuna verdiği değeri , ( daha doğrusu veremediği değeri) aldatılmak, şiddet, taciz , çocukluk travmaları , cehalet , sevgisizlik , evlilik , anne baba tutumları, gelenek görenek, mahalle baskısı vs. gibi toplumun kanayan yaralarına değiniliyor. Hikayelerinin ortak noktası da yukarıda bahsettiğim "görünür olmak "... Çocuğun ana babası tarafından , kadının kocası tarafından ve kısaca toplumun her ferdinin bu koskoca dünyada görülmesinden... " Ben de burdayım, varım , beni görün bana hak ettiğim değeri verin " çabası... Söylediklerimi iyi düşünün. Hepimiz başkaları tarafından görülmek istemiyor muyuz ?

Görünmeyen KadınlarGülseren Budayıcıoğlu · Doğan Kitap · 2023751 okunma

·

34 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Merve