Gönderi

ve akıl gözden düşürüldükten sonra artık her şeyin yolu açıldı. doğruluk artık göreceliydi; herkesin kendi doğru yorumu vardı ve hepsi aynı ölçüde geçerliydi. haliyle tarihçiler olaylara yönelik herhangi birinin aktardıklarının başka herhangi birininki kadar değerli olduğunu, edebiyat eleştirmenleriyse bir metnin okur ne anlamak istiyorsa o anlama geldiğini öne sürmeye başladılar. bu yaklaşımların en büyük avantajı, anlam ve doğruluk oluşturmaya giden gereksizce zahmetli yolu devre dışı bırakmasıydı. böylece bilim, nesnel doğruluk iddiasından mahrum bırakıldı. bilimin içinde yaşadığı kültürden etkilendiği fikri, bilimin ancak birçok kurgusal anlatıdan biri sıfatıyla reddine ya da modern fiziğin geçmişte sadece türlü türlü çatlak inancı meşru kılmaya yaradığı olgusuna vardı. bilim tuhaf olabiliyorsa tuhaflık da bilim olabilirdi.
·
3 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.