Gönderi

.. senin gibi olmak.. ( Karahindiba)
Ama toprak kokuyorsun sen! Güneş, deniz ve bal kokuyorsun, yaşam dolu sevgili çiçeğim! Çiçeğin bakir serinliğini şimdiye dek fazla umursamadığı, ama şimdi suskunluğuyla kendisi için büyük bir avuntu kaynağı oluşturan babasının sesi gibi, bir kadının ışıl ışıl omuzlan gibi duyumsuyor. .. bütün yükleri sıyırıp atıyor üzerinden, mahkümiyetini, yalnızlığını, sevgiye susamışlığını, yirmi iki yaşının çaresizliğini, yaşadığı zamanı ve gele­ceği, dünyayı ve Hıristiyanlığı; evet, Hıristiyanlığı da sıyırıp atıyor. Esmer tenli bir Balili olup çıkıyor, denizden, şimşekten ve ağaç­tan korkan ve bunlara tapan "ilkel" bir kavmin "ilkel" bir çocuğuna dönüşüyor. Hindistancevizine, morina balığına ve sinekkuşuna tapan, bunlara şaşkın şaşkın bakan, bunları yiyen, bunlara akıl erdiremeyen biri oluyor adeta. Öylesine özgürieşiyor ki, görülmemiş ölçüde iyilik dolu, fısıldıyor çiçeğe ... senin gibi olmak ... Esmer, canım toprağa alıştığını, derken çiçeğe dönüş­tüğünü ve bedeninden çiçekler fışkırdığını algılıyor: Gelincikler, hasekiküpeleri ve karahindibalar - minicik ve gösterişsiz güneşler.
Sayfa 28 - YKYKitabı okudu
·
61 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.