Kitabı yeni bitirdim. Okurken uzun süre ara vermeme rağmen elime tekrar aldığımda kaldığım yerden büyük bir merakla devam ettiğim nadir kitaplardan. Kitapta kurgulanan duygusuzluk durumu beni oldukça etkiledi. Duygusuz bir insan hayali ne kadar imkansız olsa da çok gerçekçi idi.
Livanelinin aşk kavramını ele alış şekli de kişisel düşünceme göre çok doğruydu. Aşk gerçekten de sevgiden bağımsız tehlikeli bir duygu. Bu yüzden de yaşanması nadir. Bana göre masum ve çıkarsız bir duygu değil. O yüzden aşk deyince aklıma sevgi değil, takıntılı olma durumu geliyor. Ama gerçek aşkın tanımı bu söylediklerim mi yoksa bunlar bazı kişilerin yanlış aşk anlayışı ve yaşayışından edindiğim tecrübeler mi emin değilim.Bu kitap beni aşktan iyice soğuttu:)