Gönderi

400 syf.
·
Puan vermedi
Alacakaranlık dendiğinde bir çoğumuzun aklına aynı kurgu gelmiyor mu? Yazıldığı andan (2008) bu zamana kadar çoğumuzun beğendiği, çoğumuzun da oldukça klişe bulduğu Bella ve Edward’ın tutkulu aşkını yıllar sonra yeniden okumak çocukluk yıllarımda hissettiğim bazı duyguların gün yüzüne çıkmasına sebep oldu. 90 jenerasyonundan olup da Alacakaranlık serisini bilmeyen yoktur diye düşünüyorum. Kitap kapaklarını gördüğümde dahi ruhuma nedensiz yere tatlı bir huzur doluyor ve seriye yeniden başlamama sebep oluyordu. 15 yaşımdayken, yani yaklaşık olarak on üç sene önce okulda bir arkadaşımdan ödünç alarak okumuştum seriyi. İtiraf etmem gerekirse şu ana kadar serinin kitapları ben de yoktu. Neden bilmiyorum, ama bu seriye dair tam olarak seviyorum veya sevmiyorum diyemiyorum. Sanırım bir zamanlar seri hakkında, filme uyarlandıktan sonra oyuncuların dahi sevmemelerinden kaynaklanıyor. Filmin çıktığı zamanlarda, bir röportajında Robert Pattinson (Edward)’ın, güneşte parlayan vampir düşüncesinden gerçekten de hoşlanmadığını söylediğini hatırlıyorum. Çoğu insan da, filmlerden sonra seriye dair daha çok antipati oluştu ve kitaplarına el sürmez oldular. Sanırım ben de bir dönem, kitaplarını o an okuduğum halde bu algıya kapıldım ve bunun hakkında pek konuşmak istemedim. Fark ediyorum ki kitapları her zaman olduğu gibi daha güzel ve Edward karakterini filmdekinden daha güzel yansıtmış. Ki seriyi yeniden okumayı bitirdiğimde filmlerini yeniden izlemeyi dahi düşünüyorum…
Alacakaranlık
AlacakaranlıkStephenie Meyer · Epsilon Yayınları · 201724,5bin okunma
·
3 artı 1'leme
·
653 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.