Gönderi

160 syf.
10/10 puan verdi
·
28 saatte okudu
Yıl 1944… Tabi o zamanlar teknoloji bu kadar ilerlememiş, kim bulmuş interneti, dokunmatik telefonu, mesajlaşma uygulamalarını, sosyal medyayı…
Sabahattin Ali
Sabahattin Ali
’nin hayatının bir kısmında eşi Aliye Hanıma yazmış olduğu mektuplardan oluşan bir kitap. Mektup bu ha deyince karşı tarafa gitmiyor, okundu bilgisi mavi çift tik ile ekrana düşmüyor. Aşkların gerçek aşk olduğu, sevdaların dillerden dillere anlatıldığı dönem. Hani bazı şeyleri hızlı hızlı yaşayıp da bitirilen bu dönemin tersine her şeyin doruklarında yaşanıldığı, kıymet bilindiği bir dönem. Kitabın genelinde
Sabahattin Ali
Sabahattin Ali
’nin yazmış olduğu mektuplardan oluşsa da bazı bölümlerinde Aliye Hanımın yazmış olduğu mektuplara da rastlayabiliriz. Sevgili oldukları dönemden nişanlılık dönemine, evlendikleri dönemden kızı Filiz’in dünyaya geldiği döneme kadar yaşadıkları bütün duyguları, bütün zorlukları kaleme almışlar. Şimdi ise bir mesaj ile saniyeler içinde karşı taraf ile iletişim kurabiliyorken o dönem mektup karşı tarafa teslim edildi mi, mektup okundu mu, cevap yazıldı mı, yazıldıysa kaç gün içinde gelir düşüncesi vardı. Düşünüyorum da bu iki durumda acaba kimler daha şanslı. Geçmişte her şeyin kıymetinin bilindiği, zamanın yavaş aktığı, duyguların gerçek olduğu dönem mi, yoksa her şeyin süratle yaşanıp tüketildiği, değerlerin sıradanlaştığı, duyguların değerinin kalmadığı bu dönem mi? Kitabın son sayfasını okuyup kapağını kapattıktan sonra cevabı bulacaksınız. Keyifli okumalar dilerim…
Canım Aliye, Ruhum Filiz
Canım Aliye, Ruhum FilizSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 202024,9bin okunma
·
915 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.